Maliye Postası Dergisi
ŞİRKETLERİN ORTAKLARINA BORÇ VERMESİNİN VERGİSEL DURUMU
I-YASAL ALT YAPI
1.Kanun, pay sahiplerinin, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamayacağına amirdir.Kuşkusuz bu hüküm, Kanun daha yürürlüğe girmeden önce düzenlenen hükmün yumuşatılmış halidir. Hüküm yenidir ve pay sahiplerinin şirket kasasını kullanmalarını, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmalarını, şirketten para çekmelerini engelleme amacını taşımaktadır.Kanun, hükmün ihlalini aynı zamanda yaptırıma da bağlamıştır. Dolayısıyla ticaret hukuku, sermayenin korunması ilkesi gereği sermaye şirketlerinde ortaklara borç para verilmesini hoş karşılamamaktadır.
2.Kanun, ortağın yetkisiz olarak şirketten çektiği ve şirket hesabına bir yerden tahsil ettiği parayı derhal, şirketten aldığı ödüncü de aldığı tarihten itibaren faiziyle birlikte şirkete vermek zorunda tutmuştur.(5) Şahıs şirketleri için geçerli olan bu hüküm, şahıs ortaklıklarında ortağın şirketten borç almasını meşrulaştıran anlayışı desteklemez. Kanun ortağın şirketten ödünç almasını bir olgu olarak kabul eder ve bu olgu neticesinde borç alınan tutarın, faizsiz bir şekilde kullanılmasının önüne geçmek ister. Dolayısıyla bu hükmü ortağın şirketten borç kullanması bakımından bir izin ya da icazet verme hükmü olarak okumak doğru değildir.