Maliye Postası Dergisi
CARİ DÖNEMDE ZARAR BEYAN EDEN MÜKELLEFİN İLGİLİ DÖNEM KAZANCINDAN GİRİŞİM SERMAYESİ FONU AYIRMASI
Emrah TUNCER
Girişim sermayesi, yeni işletmelerin veya küçük ölçekli işletmelerin büyümesi ve gelişmesi için sağlanan finansmandır. Bu finansman genellikle riskli yatırımları kapsar ve uzun vadeli getiriler elde etmek için kullanılır. Girişim sermayesi, girişimcilere sermaye, işletme bilgisi ve deneyimi sağlayan yatırımcılar tarafından sağlanır. Bu yatırımcılar genellikle girişim sermayesi fonlarına veya özel yatırım şirketlerine aittir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden şirketlerce girişim sermayesi fonu ayrılacağı belirtildiği ve bu durumda, ilgili şirketlerce ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesinde zarar beyan edilmiş olması halinde, girişim sermayesi fonu ayrılıp ayrılmayacağı hususunda uygulamada tereddütler yaşandığı bilinmektedir.
2. Girişim Sermayesi Fonu
Girişim sermayesi yatırım fonlarına ilişkin esaslar, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 52’nci ve 54’üncü maddeleri kapsamında Tebliğ ile düzenlenmiştir. Buna göre, girişim sermayesi yatırım fonu, nitelikli yatırımcılardan katılma payı karşılığında toplanan para ya da iştirak paylarıyla, pay sahipleri hesabına, inançlı mülkiyet esaslarına göre, III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde belirtilen varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu’ndan faaliyet izni alan portföy yönetim şirketleri tarafından bir içtüzük ile süreli olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan mal varlığıdır.
Tebliğ uyarınca, fon portföyünde yer alabilecek varlık ve işlemler aşağıdaki gibidir:
a) Girişim sermayesi yatırımları,
b) Özelleştirme kapsamına alınanlar dâhil Türkiye’de kurulan anonim ortaklıklara ait paylar, özel sektör ve kamu borçlanma araçları,
c) 7/8/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen, yabancı özel sektör ve kamu borçlanma araçları ve anonim ortaklık payları,
ç) Vadeli mevduat ve katılma hesabı,
d)Yatırım fonu katılma payları,
e) Repo ve ters repo işlemleri, vaad sözleşmeleri ile taahhütlü işlem pazarında gerçekleştirilen işlemler,
f) Varantlar ve sertifikalar,
g) Kira sertifikaları ve gayrimenkul sertifikaları,
h) Takasbank para piyasası işlemleri ve yurt içi organize para piyasası işlemleri,
ı) Türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri,
i) İpoteğe ve varlığa dayalı menkul kıymetler, teminatlı menkul kıymetler, Kurulca uygun görülen özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleri,
j) Yurt dışında yerleşik olup borsada işlem görmeyen, gelişme potansiyeli taşıyan şirketlere yapılan yatırımlar,
k) Altın ve diğer kıymetli madenler ile bunlara dayalı para ve sermaye piyasası araçları,
l) Sermaye Piyasası Kurulunca uygun görülen diğer yatırım araçları.
Girişim sermayesi yatırım fonları, yüksek potansiyelli yeni girişimlere yatırım yaparak, şirketlerin büyümesine ve başarılı olmalarına katkıda bulunmayı amaçlayan yatırım araçlarıdır. İşleyişleri aşağıdaki adımları içerir:
Yatırım aşaması: Girişim sermayesi yatırım fonları, genellikle önceden belirlenmiş bir sektör veya konuda yatırım yaparlar. Girişim sermayesi yatırım fonu yöneticileri, yüksek potansiyele sahip girişimleri ve şirketleri araştırır ve değerlendirirler. Bu aşamada, girişimlerin finansal sağlamlığı, işletme ve yönetim yeterlilikleri, yenilikçi fikirleri, büyüme potansiyelleri, rekabet avantajları, pazarlama stratejileri ve beraberinde getirdikleri riskler analiz edilir.
Yatırım kararı: Girişim sermayesi yatırım fonu yöneticileri, yatırım yapacakları girişimleri ve şirketleri seçtikten sonra, yatırım kararını verirler. Bu karar, genellikle yatırım miktarını, yatırım yapılacak dönemi ve yatırım yapılan şirketin hakları ile sorumluluklarını içeren detaylı bir yatırım anlaşmasıyla belirlenir.
Destek aşaması: Girişim sermayesi yatırım fonları, yatırım yaptıkları şirketlere işletme danışmanlığı, pazarlama ve satış desteği, işletme ağı ve tecrübesi gibi destekler sağlarlar. Bu destekler, şirketlerin büyümesine ve başarılı olmalarına katkıda bulunur.
Çıkış aşaması: Girişim sermayesi yatırım fonları, yatırım yaptıkları şirketlerin büyümesi ve değer kazanması ile birlikte, yatırımını geri çıkarmak ve kar elde etmek için çıkış stratejileri geliştirirler. Bu stratejiler arasında, şirketin halka arzı, satışı veya birleşmesi gibi seçenekler yer alabilir.
Yatırım dönemi sonu: Girişim sermayesi yatırım fonları, belirli bir süre boyunca yatırım yaparlar. Yatırım dönemi sonunda, yatırımcılara geri ödeme yaparak, yatırım getirisi sağlarlar.
Toplumsal fayda: Girişim sermayesi yatırım fonları, genellikle yenilikçi fikirleri olan ve toplumsal fayda sağlayan şirketlere yatırım yaparlar. Bu sayede, yatırımcılar, toplumsal faydaya katkıda bulunurken, finansal getiri de elde ederler.
3. Zarar Beyan Eden Mükellefin İlgili Dönem Kazancından Girişim Sermayesi Fonu Ayırması
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10’unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20’sini aşmayan kısmının kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
