Maliye Postası Dergisi
SERMAYE KOYMA BORCUNU SÜRESİ İÇİNDE YERİNE GETİRMEYEN ANONİM VE LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ ISKATI
Mustafa YAVUZ
1. GİRİŞ
Anonim şirketlerde ortakların şirkete karşı tek borcu, taahhüt etmiş oldukları sermaye koyma borcunu ifa etmektir. Bu kural, şirketler hukukunda ‘tek borç ilkesi’ olarak isimlendirilmektedir. Söz konusu ilke uyarınca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda (TTK) öngörülen istisnalar dışında, esas sözleşme ile anonim şirket ortaklarına, pay bedelini veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez. Bahsi geçen ilke, aynı Kanunun 585. maddesinde yapılan atıf dolayısıyla limited şirketler hakkında da uygulanır. Bu halde, anonim ve limited şirket ortaklarının tek sorumluluğu ve asli borcu olan esas sözleşmede belirtilen pay bedelini ifa yükümlülüğü, ayni ve nakdi olarak taahhüt edilen sermaye miktarıyla sınırlı ve şahsi olup, şirket tasfiyeye girmiş olsa bile devam eder.
Ortaklar tarafından taahhüt edilen sermaye payı, ayni ve nakdi sermayeden oluşur. Ayni sermaye olarak; taşınır, taşınmaz, fikri mülkiyet hakları, şirket payları ile devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer konabilir. Anonim şirketlerde nakdi (para olarak) taahhüt edilen paylarda ise itibari değerin en az %25’inin tescilden önce, kalanının ise tescili izleyen 24 ay içinde ödenmesi zorunludur. Limited şirketlerde ise anılan zorunluluk bulunmamaktadır.
TTK’da sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi halinde bir takım yaptırımlar öngörülmüştür. Bu yaptırımlardan birisi de ortağın ıskatıdır. Iskat, teknik kanuni bir terimdir. Iskatın sözcük anlamı ‘düşürme’dir. Anılan Kanun uyarınca ıskat, sermayenin korunması ilkesi bağlamında, pay bedelini ödemeyen ortağın, ödemede temerrüde düştüğü paylar bakımından ortaklığının düşürülmesi anlamına gelir. Bir başka ifadeyle ıskat, ortağın bedelini ödemede mütemerrit olduğu paylardan, bu paylardan doğan haklarından, varsa yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakılmasıdır. Eğer söz konusu ortağın, şirkette ödemede temerrüde düştüğü paydan/paylardan başka payı yoksa ıskat ortağın şirketten çıkarılması sonucunu doğurur. Ancak, ortağın bedelini ödediği paylar varsa bunlardan dolayı ıskat edilmez ve ortak zikredilen payları muhafaza eder. Bu durumda, ortak tamamen ortaklıktan çıkarılmış olmaz.
İşte bu çalışmada, sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen anonim ve limited şirket ortaklarının ıskatı tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
2. SERMAYE KOYMA BORCUNU YERİNE GETİRMEYEN ORTAKLAR HAKKINDA
UYGULANABİLECEK YAPTIRIMLAR
TTK’ya göre sermaye koyma borcunun ifa edilmemesinin sonuçları aşağıda genel hatlarıyla özetlenmiştir.
1. Nakdi taahhüdünü süresi içinde yerine getirmeyen ortaklar, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt (gecikme) faizi ödemekle yükümlüdür (TTK md. 482/1). Aksine esas sözleşmede hüküm yoksa temerrüd faizi, şirketin tescil tarihinden itibaren ödenir. Kanuna dayalı bir yükümlülük olması hasebiyle, sermaye koyma borcunu süresinde ödemeyen ortaktan temerrüt faizi talebinden vazgeçilemez. Şirketçe temerrüt faizi istenilebilmesi için gecikilen ifa nedeniyle zararın varlığı, ihtar yapılması ya da temerrüde düşen ortağın kusurlu olması şart değildir.
2. Şirket ortağının taahhüdünü zamanında yerine getirmemesi nedeniyle ortaya çıkan zararın temerrüt faizi ile karşılanmadığı hallerde anonim ve limited şirket, zararını ve ilgilinin kusurunu ispatlamak şartıyla temerrüde düşen ortaktan tazminat isteyebilir (TTK md. 482/4). Eğer ki, sermaye taahhüdünün bir kısmı tahsil edilmişse, tazminat talebi sadece tahsil edilmemiş olan kısım hakkında geçerli olur. Temerrüde düşmüş bulunan ortağa, bakiye borcun hemen ya da verilecek uygun bir sürede ödemesi gerektiği, aksi takdirde aleyhine tazminat davasının açılacağının ihtar edilmesi şarttır.
3. Esas sözleşmeyle, ortaklar, temerrüt halinde, sözleşme cezası (cezai şart) ödemekle zorunlu tutulabilir (TTK md. 482/3). Esas sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmadıkça, sermaye koyma borcunu zamanında yerine getirmeyen ortaklar hakkında sözleşme cezası uygulanamaz. Sermaye koyma borcu ifa edildiği takdirde, bağlı (yan, feri) borç olan sözleşme cezası da kendiliğinden sona erer.
4. Sermaye borcunu ifa etmeyen ortaklar için TTK’da öngörülen en önemli ve etkili yaptırım olan ıskat müessesesi, bir sonraki bölümde incelenmiştir.
3. SERMAYE KOYMA BORCUNU YERİNE GETİRMEYEN ORTAĞIN ISKATI