Maliye Postası Dergisi
DİJİTAL HİZMET VERGİSİ
Erdoğan ARSLAN
1.Dijital hizmet vergisini düzenleyen 7194 sayılı Kanun 7.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla yeni bir vergi türü olarak sadece dijital hizmet vergisi değil, ayrıca konaklama vergisi ve değerli konut vergisi de ihdas edilmiştir. Kanun, vergilendirme ile ilgili olarak banka ve sigorta muameleleri vergisinin binde 1 olan nispetini binde 2 olarak değiştirmekte, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda (13)adet madde hükmünü, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda (7) adet madde hükmünü yeniden düzenleyerek vergi kurallarında önemli değişiklikler yapmaktadır. Kanunun dijital hizmet vergisine ilişkin hükümleri Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü aybaşında, yani 1.3.2020 tarihinde, konaklama vergisine ilişkin hükümleri 1.4.2020 tarihinde yürürlüğe girecektir. Kanunun değerli konut vergisine ilişkin hükümleri genel olarak yayımı tarihinde matrah ve nispetine ilişkin hükmü 1.1.2010 tarihinde yürürlükte olacaktır. Ancak makalemizin konusu 7194 sayılı Kanunu tanıtmak değildir. Bu itibarla makalenin içeriği sadece dijital hizmet vergisi ile sınırlı tutulmuştur.
II. DİJİTAL HİZMET VERGİSİNİN KONUSU
2.Verginin konusu, vergilendirmenin en temel unsurlarından biridir. Vergi ne üzerinden alınıyorsa o şey,o verginin konusudur.Bu anlamda verginin konusu, Anayasaya göre yükümlünün mali gücünü gösteren bir hukuki işlem, harcama, gelir ya da servet niteliğinde olmalıdır.Verginin ismi, genellikle verginin konusu yapılan şeyle anılır. Örneğin gelir vergisinin konusu kişinin elde ettiği gelirdir. Kişinin geliri, onun mali gücünü gösteren temel ölçüttür. Buna mukabil katma değer vergisinin konusu, yasal yükümlü tarafından bir malın teslimi veya bir hizmetin ifasıdır. Ancak KDV, esasında mal ve hizmet üzerinden alınan bir harcama vergisi niteliğinde olduğundan, gerçekte mal ve hizmeti kullanan (tüketen) kişinin mali gücünü vergilendirir. Emlak vergisinin konusu malik olunan taşınmazlardır. Emlak vergisinde kişinin mali gücünü gösteren kıymet olarak kişinin sahip olduğu taşınmazlar (servet) vergilendirilmiştir. Vergi sistemimizde yer alan harçlar ve resimler hukuki işlem vergileridir. Aslında hukuki işlem vergilerinin kişileri Anayasanın verginin mali güce göre alınması ilkesine göre vergilendirdiklerini söylemek, su götürürnitelikte bir savdır. Örneğin yargı harçları, teknik olarak vergi niteliğinde olmasa da vergi usulü ve yargısı bakımından bir vergi mahiyetinde işleme tabi tutulurlar. Doğaldır ki harçlar bir çeşit kamu harcamalarına katılma payı niteliğindedir.
3.Kanuna göre dijital hizmet vergisinin konusu, dijital ortamda sunulan “hizmetlerden elde edilen hasılat” olarak ifade edilmiştir. Hükümdeki “hasılatın elde edilmesi” kavramı, “hasılatın mahiyet ve tutar itibarıyla kesinlik kazanmış olmasını” ifade etmektedir. Bu tanım, gelir vergisinde işletme kazançlarının (gelirin) elde edilmesini tanımlayan tahakkuk esasından başka bir şey değildir. İşletme gelirlerinin muhasebeleştirilmesinde tahakkuk esasının benimsenmesi karşısında vergilendirme de elde edilen gelir bakımından bu esasın uygulanması hatalı bir tutum değildir. Dijital hizmet vergisinin hukuki niteliği gelir üzerinden alınan bir vergi mahiyetinde ise tahakkuk esasının bu vergi bakımından benimsenmesinde de bir olağanüstülük görülmez. Ancak dijital hizmet vergisi, normalde gelir üzerinden alınan vergiler kapsamında değerlendirilemez. Mamafih bu vergi,yükümlüsünün sunduğu aylık dijital hizmetlerinden elde ettiği gayri safi hasılat üzerinden alınmakta, hizmetin tüketicisinden hizmet bedeli içinde yer alan bir vergi olarak alınmamaktadır. Zira dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili vergilendirme döneminde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen toplam hasılat (gelir) olup verginin matrahından gider maliyet ve vergi adı altında bir indirimin yapılmasını kabul etmemektedir.Bununla beraber yükümlünün ödediği dijital hizmet vergisi, ödeyenin gelir/kurumlar vergisi matrahının saptanmasında gider unsuru olarak indirilebilmektedir.