Maliye Postası Dergisi
YURT DIŞINA HİZMET VEREN İŞLETMELERE İNDİRİM SAĞLANMASI
Yasin KULAKSIZ
1. Giriş
Ekonominin fiziki varlığı olmayan, tüketiciler ve sanayi tarafından üretildiği anda tüketilen iktisadi malların meydana getirildiği sektöre hizmet sektörü denir. Özellikle istihdam, gelir, uluslararası ticaret ve üretim maliyetleri açısından hizmet sektörleri önemli bir yere sahiptir. Son yıllarda dünya çapında hizmet ekonomisi birçok hızlı bir şekilde yükselişe geçmiştir. Günümüzde şirketler ve tüketiciler arasında gerçekleşen işlemlerin çoğu hizmet sektörü üzerinden dönmektedir.
Yurtdışı yerleşiklere hizmet verenlerin teşvik edilmesi amacıyla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim” başlıklı 33 üncü maddesinde yer alan indirim uygulaması hayata geçirilmiştir.
2. Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelere İndirim Sağlanması
Ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin ve istihdamın arttırılması, yeni ihracat alanlarının oluşturulması ve nitelikli işgücünün Türkiye’de istihdamının artırılarak sürdürülmesinin desteklenmesi gerekçesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 33’üncü maddesinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim” başlıklı 33 üncü maddesinde;
“Bu Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13.06.2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilir.
Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi hâlinde, takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle uygulanır.
...” hükümlerine yer verilmiştir.
Bu doğrultuda, 15 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6322 sayılı Kanunla 15.06.2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlığı altında yer alan 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendi ve Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (13) numaralı bent ile Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan bazı hizmetlerden elde edilen gelirlerin bir kısmının ilgili dönem gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilmesine imkân sağlanmıştır.
Anılan düzenlemenin yapıldığı 6322 sayılı Kanunun gerekçesinde de vurgulandığı üzere söz konusu düzenleme;
● Hizmet ihracı yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin artırılması,
● Yeni ihracat alanlarının oluşturulması,
● İstihdam imkânlarının yaratılması,
● Nitelikli işgücünün Türkiye’de istihdamının artırılarak sürdürülmesinin desteklenmesi suretiyle, yüksek katma değer yaratma potansiyeli bulunan hizmetler için yeni bir teşvik unsuru ihdas edilmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda, yurt dışı yerleşiklere yüksek katma değerli hizmet veren hizmet işletmelerine vergisel açıdan teşvikler getirilmiştir.
Bu teşviklerin;
● Ülkemizde belli bir konuda uzmanlaşmış, yabancı dil bilgisine sahip olan vatandaşlarımızın istihdam olanaklarını artırması,
● Yurt dışına gitmeksizin dünyanın her yerine birçok hizmetin verilmesi imkânı doğacağı için beyin göçünü de engellemesi,
Beklenmektedir.
Konuya ilişkin 02.10.2016 tarihli 29845 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 293 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 1 inci bölümünün “Yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulaması” başlıklı 3 üncü maddesinde;
“...
(2) Yurt dışına hizmet veren işletmelerin, istihdam ettikleri personelin ücretlerine ait stopaj indiriminden yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir:
a) Münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi hizmetleri.
b) İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında yürütülen hizmetler.
c) İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.
(3) Mükellefler, işletmelerinde ikinci fıkrada belirtilen hizmetlerden sadece birisini verebilecekleri gibi şartları taşımak kaydıyla birden fazlasını da verebileceklerdir.
(4) Söz konusu hizmetlerin Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi gerekmektedir.
...” açıklamalarına yer verilmiştir.
Anılan Tebliğin 1 inci bölümünün “İndirimden faydalanma şartları” başlıklı 4 üncü maddesinde ise indirimden faydalanmanın şartları açıklanmış olup, indirim hükmünden yararlanabilmek için;
-3 üncü maddede sayılan alanlarda faaliyette bulunan işverenlerin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmesi,
-Toplam hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olduğu, her hesap dönemi sonundaki gelir tablosunda yer alan yurt içi ve yurt dışı net satışlara ilişkin tutarlar esas alınarak tespit edilmesi,
-İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen faaliyetlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak hasılatın tespiti açısından, kayıtların ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması,
-İndirimin hesabında, münhasıran indirim kapsamında bulunan faaliyetlerde istihdam edilen ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ilişkin ücretlerin esas alınması, fiilen söz konusu işlerde istihdam edilmeyenler ile destek personeline ait ücretlerin indirime konu edilmemesi,
-Fatura veya benzeri belgelerin yurt dışındaki müşteri (yurt dışı mukimi kişi veya kurum) adına düzenlenmesi,
-Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekmektedir.