Maliye Postası Dergisi
YILLIK ÜCRETLİ İZİNDE TASFİYE
Erol GÜNER
I.GİRİŞ:
Yıllık ücretli izin; işçilerin, dinlenmek, bedensel ve ruhsal sağlıklarını korumaları, motivasyonlarını ve iş verimliliğini artırmaları amacıyla kullandırılmaktadır. Yıllık ücretli izin hakkı; dayanağını kanundan alan, işverenin işçiyi gözetme borcuna dayalı sosyal nitelikli bir işçi hakkıdır.
1982 tarihli T.C. Anayasası’nın Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı başlıklı 50. maddesinde; “dinlenmek, çalışanların hakkıdır” denmektedir. Anayasanın çalışanlara tanıdığı dinlenme hakkı çerçevesinde yapılan yasal düzenlemenin bir bölümünü ücretli yıllık izin hakkı oluşturmaktadır. İşçilere sağlanan en önemli dinlenme hakkı yıllık ücretli izindir. Ayrıca ülkemizin hem imzaladığı ve hem de onaylayarak taraf olduğu 03.05.1996 tarihli Avrupa Sosyal Şartı’nın -1961 tarihli anlaşma 1996’da gözden geçirilmiştir- Adil Çalışma Koşullarına Sahip Olma Hakkı başlıklı 2. kısmının 3. maddesinde çalışanlara en az dört haftalık ücretli izin sağlanması öngörülmüş ve fakat ülkemiz öngörülen izin süresine çekince koyarak iş kanunlarında ve borçlar kanununda yıllık ücretli izin sürelerini düzenlemiştir. Ülkemiz her ne kadar Avrupa Sosyal Şartı’nda yer alan yıllık ücretli izin sürelerine çekince koymuş olsa da çalışanlara yıllık ücretli izin hakkı sağlama konusunda taahhütte bulunmuştur.
Yıllık ücretli izin hakkı ile ilgili usul ve esaslar; 4857 sayılı İş Kanununun 53-61, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 40, 5953 sayılı Basın İş Kanununun 21, Mesleki Eğitimi Kanununun 26, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 422-425 maddelerinde düzenlenmiş ayrıca da 4857 sayılı İş Kanununun 60. Maddesine istinaden Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.
II. YASAL DÜZENLEME:
Deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilmelidir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilmesi mümkün olmadığı gibi yıllık izin hakkının bir başkasına devredilmesi ya da iş ilişkisi devam ederken yıllık izinlerin paraya çevrilmesi de mümkün değildir.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi işçinin işyerindeki kıdemi ve yaşına göre belirlenmektedir
Yıllık ücretli izin ile ilgili usul ve esaslar 4857 sayılı İş Kanunun 53-60. Maddelerinde düzenlenmiştir.
Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri başlıklı 53. Maddesine göre;
“MADDE 53. - İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.
Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.
Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
Az olamaz. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi başlıklı 54. Maddesine göre,
“ MADDE 54. - Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.
Bir yıllık süre içinde 55 inci maddede sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.
İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri gereğince hesaplanır.
İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır……….”
Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller kanunun 55. Maddesinde düzenlenmiştir.
Yıllık ücretli iznin uygulanması başlıklı 56. Maddesine göre,
“MADDE 56. - Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.
Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.
(Değişik üçüncü fıkra: 14/4/2016-6704/16 md.) Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.
İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.
Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.”
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/6 md.) Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür
Yıllık izin ücreti başlıklı 57. Maddesine göre,
“MADDE 57. - İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.
Bu ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.
Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kâra katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.
Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir.
Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.”
İzinde çalışma yasağı başlıklı 58. Maddesine göre ,
“MADDE 58. - Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir. “
İzinlere ilişkin düzenlemeler başlıklı 60. Maddesinde göre ise,
“MADDE 60. - Yıllık ücretli izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi dönemlerde kullanılacağı, izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık izninin faydalı olması için işveren tarafından alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ve işverence tutulması zorunlu kayıtların şekli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.” ( Söz konusu yönetmelik 03.03.2004 tarih ve 25391 sayılı R.G. de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.)
III. ÇALIŞMA DÖNEMİNDE İZİN KULLANDIRILMAK VEYA FESİHTE KARŞILIĞI ÖDENMEK SURETİYLE TASFİYE EDİLEN VE EDİLMEYEN ÇALIŞMA SÜRELERİ: