Maliye Postası Dergisi
TEFECİLİK SUÇU
T.C. YARGITAY
DOKUZUNCU CEZA DAİRESİ
Esas: 2020/1688
Karar:2020/1521
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 2020/7109 Esas sırasında kayıtlı dosyası ile bu dosya arasında fiili ve hukuki bağlantı olduğundan birlikte ele alınarak yapılan incelemede;
Suç tarihinin 01.03.2009 tarihi yerine gerekçeli karar başlığında 2012 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, Sanık ... hakkında tefecilik suçundan beraat kararı verilmiş ise de; dosyadaki mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olmadığı nazara alınarak, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118 Esas, 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK’nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında;