Maliye Postası Dergisi
ÖZEL HESAP DÖNEMİNE TABİ MÜKELLEFLERİN GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONU AYIRMALARI
Ertan AYDOĞAN
1. Giriş
Girişim Sermayesi Yatırım Fonları, nitelikli yatırımcılardan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, pay sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenmiş varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla portföy yönetim şirketleri ve girişim sermayesi portföy yönetim şirketleri tarafından süreli olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan malvarlığı olarak tanımlanmaktadır.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.4 Girişim Sermayesi Fonu” başlıklı bölümünde; Girişim Sermayesi Fonunun indirim konusu yapılabilmesi için firmalar tarafından fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması şartı bulunmaktadır. Hesap dönemi takvim yılı olan bir şirketlerin kurumlar vergisi beyanı Nisan ayında vermekte ve o yılın sonu olan 31 Aralık tarihine kadar yatırımın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak özel hesap dönemini kullanan firmalar açısından durum bu denli açık değildir. Bu durumun hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler ile özel hesap dönemine tabi mükellefler arasında eşitsizliğe ve adaletsizliğe neden olmaması adına, özellikle Tebliğde geçen “fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar” ifadesine ve özel hesap dönemini kullanan mükelleflerin girişim sermayesi yatırım fonu ayırmalarına ilişkin açıklamalara bu makale içinde yer alacaktır.
2. Girişim Sermayesi Yatırım Fonu
02.01.2014 tarihli ve 28870 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde girişim sermayesi yatırım fonu; “Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri uyarınca nitelikli yatırımcılardan katılma payı karşılığında toplanan para ya da iştirak paylarıyla, pay sahipleri hesabına, inançlı mülkiyet esaslarına göre, üçüncü fıkrada belirtilen varlık ve işlemlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla Sermaye Piyasası Kurulundan faaliyet izni alan portföy yönetim şirketleri ve girişim sermayesi portföy yönetim şirketleri tarafından bir içtüzük ile süreli olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan mal varlığı” olarak tanımlanmıştır.
Anılan tebliğde girişim sermayesi yatırım fonlarının; girişim sermayesi yatırımları, özelleştirme kapsamına alınanlar dâhil Türkiye’de kurulan anonim ortaklıklara ait paylar, özel sektör ve kamu borçlanma araçları, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen, yabancı özel sektör ve kamu borçlanma araçları ve anonim ortaklık payları, vadeli mevduat ve katılma hesabı, yatırım fonu katılma payları, repo ve ters repo işlemleri, varantlar ve sertifikalar, kira sertifikaları ve gayrimenkul sertifikaları, Takasbank para piyasası işlemleri, türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri, SPK tarafından uygun görülen özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleri ile yine SPK tarafından uygun görülen diğer yatırım araçlarından oluşan portföyü işletmek üzere kurulacakları ve söz konusu araçlardan oluşan portföyü işletmek dışında herhangi bir faaliyetle uğraşamayacakları düzenlenmiştir.
Tebliğ’in 5 inci maddesinde de belirtildiği üzere girişim sermayesi yatırım fonlarının malvarlığı kendine özgüdür. Bu nedenle anılan fonun malvarlığının, kurucunun, portföy yöneticisinin ve portföy saklayıcısının malvarlığından ayrı olduğu husus kabul edilmektedir. Fon malvarlığı, yatırımcıların korunması amacıyla yalnızca fonu kuran ve yöneten kişilerin malvarlığından ayrılmamış; aynı zamanda malvarlığı üzerinde belirli işlemlerin yapılması sınırlandırılmıştır. Fon malvarlığı; fon hesabına olması, içtüzük ile ihraç belgesinde hüküm bulunması şartıyla kredi alınması ve koruma amaçlı türev araç işlemleri yapılması amacı haricinde teminat gösterilemez ve rehnedilemez. Fon malvarlığı kurucunun ve portföy saklayıcısının yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi hâlinde dahi başka bir amaçla tasarruf edilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyatî tedbir konulamaz ve iflas masasına dâhil edilemez. Bu kapsamda kurucu Fon’a ait varlıklar üzerinde kendi adına ve Fon hesabına mevzuat ve içtüzük ile ihraç belgesine uygun olarak tasarrufta bulunmaya ve bundan doğan hakları kullanmaya yetkilidir.