Dergiden Seçme Makaleler
ÖRTÜLÜ SERMAYEYE İSABET EDEN KDV DÜZELTME KONUSU YAPILABİLİR Mİ? - Ender İnelli
(01 Ekim 2011 tarihli Maliye Postası Dergisinde yayımlanan yazının bir bölümüdür )
Ender İNELLİ
E. Hesap Uzmanı
ÖRTÜLÜ SERMAYEYE İSABET EDEN KDV DÜZELTME KONUSU YAPILABİLİR Mİ?
1- İlişkili Kişilere Sağlanan Finansman Temini Hizmetinin KDV Karşısındaki Durumu:
(01 Ekim 2011 tarihli Maliye Postası Dergisinde yayımlanan yazının bir bölümüdür )
Ender İNELLİ
E. Hesap Uzmanı
ÖRTÜLÜ SERMAYEYE İSABET EDEN KDV DÜZELTME KONUSU YAPILABİLİR Mİ?
1- İlişkili Kişilere Sağlanan Finansman Temini Hizmetinin KDV Karşısındaki Durumu:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; Türkiye’de yapılan ticari, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmış, mezkûr yasanın 4’üncü maddesinde ise hizmet, “Teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek şeklinde gerçekleşebilir.” denilmek suretiyle tanımlanmıştır. Kanunun lafzından anlaşıldığı üzere hizmet kapsamına giren işlemler tadadi olarak sayılmamış, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışındaki her türlü ticari mahiyeti havi işlem, katma değer vergisi uygulamasında hizmet olarak kabul edilmiştir.
KDV Kanununun 1’inci maddesinin 2’nci fıkrasında ticari bir faaliyetin devamlılığının, kapsamının ve niteliğinin, öncelikle Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde ise Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tespit edileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, tüzel kişiliği haiz bir sermaye şirketinin bütün iş ve işlemlerinin ticari iş mahiyetinde olduğu izahtan varestedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde ilişkili kişilerine finansman temini hizmeti sağlayan bir ticari işletmenin söz konusu faaliyetinin ticari faaliyet olarak kabul edilmesi ve dolayısıyla söz konusu muamele sonucu elde edilen faiz gelirinin ise katma değer vergisine tabi olması gerektiği açıktır. (1)
Nitekim yüksek mahkeme son dönemlerde verdiği tüm kararlarda, tüzel kişilerin ortaklarına verdiği finansman temini hizmetinin KDV’ nin konusuna girdiği doğrultusunda hüküm kurmuştur. Söz konusu kararlardan bazılarının özeti aşağıya aktarılmıştır:
“..Ortaklara olan borç-alacak ve faiz ilişkisini ikrazatçılık olarak nitelendirmek ve bu nedenle olayı banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutmak olanağı bulunmamaktadır. Kurumlar vergisi açısından örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu tespit edilen yükümlü şirketin ortaklarına borç para vermesi işlemi, KDV Kanununun 1’inci maddesi anlamında ticari faaliyet çerçevesinde yapılan hizmet olduğundan, katma değer vergisine tabi olmalıdır. (Danıştay 9. Dairesinin 23.10.1997 tarih; E:1996/3270 ve K:1997/3335 sayılı Kararı)
“..Yükümlü şirketin ortaklarına borç para vermesi işlemi, Katma Değer Vergisi Kanununun 1’inci maddesi anlamında “ticari faaliyet çerçevesinde yapılan hizmet” olduğundan, katma değer vergisine tabi olmalıdır.” (Danıştay 9. Dairesinin 28.01.2004 tarih; E: 2001/3767, K: 2004/ 807 sayılı kararı)
“..İnşaat, taahhüt ve müteahhitlik hizmetleri faaliyetiyle uğraşan şirketin ortaklarına borç para vermesinin finansman sağlama hizmeti olduğu ve ticari faaliyet olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla borç para verme işlemi sonucunda elde edilen faiz gelirinin KDV’ ye tabi bulunduğu…” (Danıştay 9. Dairesinin 05.05.2005 tarih; E:2004/1454 ve K:2005/1204 sayılı kararı)
“..3065 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan hükümleri karşısında ortaklarına borç para vermek suretiyle faiz geliri elde edilmesinin anılan kanun kapsamında ticari faaliyet olarak kabul edilmesi ve dolayısıyla söz konusu borç verme işlemi sonucu elde edilen faiz gelirinin katma değer vergisine tabi olması gerektiği açıktır.” (Danıştay 4. Dairesinin 07.02.2006 tarih; E:2006/133 ve K: 2006/106 sayılı kararı)
“..Ortaklara borç vererek faiz geliri elde eden ve bu gelirini yasal defterlerine kaydederek dönem karının tespitinde dikkate alan; ancak, söz konusu geliri için katma değer vergisi hesaplayarak beyan etmeyen davacının, grup şirketlerine borç vermek suretiyle sağladığı finansman hizmeti ticari faaliyet niteliğinde olduğundan, borç verme işlemi sonucunda elde edilen faiz gelirinin katma değer vergisine tabi olması gerekmektedir. Bu durumda, vergi inceleme raporuna dayanılarak davalı idarece ikmalen tarhiyat yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, vergi mahkemesince aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir.”(Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 30.03.2007 tarih; E: 2006/354 ve K: 2007/129 sayılı kararı)
Bu yazının tamamı Maliye Postası Dergisi'nin 01 EKİM 2011 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını ve Vergi, SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik bunun gibi diğer makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.