Maliye Postası Dergisi
ODANIN GELİR SAĞLAYICI FAALİYETİ NEDENİYLE TESİS EDİLEN VERGİ MÜKELLEFİYETİ VE TARH EDİLEN CEZALI VERGİ HAKKINDA
T.C. D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9410 Karar No : 2020/3109
Dava Konusu İstem: Davacı adına 2009 ve 2010 yıllarına ait hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden otopark ve kamyon garajı işletmeciliği faaliyetinde bulunduğundan bahisle, 01/01/2009 tarihinden itibaren Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi işlemi ile 2009 yılı için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve 10/2009-12/2009 dönemi kurum geçici vergisine ait vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; anılan faaliyetin yürütülmesi için … Odası Yönetim Kurulu tarafından herhangi bir kararın alınmadığı, hizmet makbuzlarında Odanın kaşesinin bulunmadığı, kamyon garajında bekçi olarak çalışan kişinin 10/02/2015 günlü ifadesinde, garaj ve lokalden toplanan paraları …’nın ayak işlerini yapan elemanlarına verdikleri, bu paraların cemiyetin kasasına girmediği, ayakçılar ve … tarafından harcandığı, ayrıca garajda günlük giriş çıkış yapanların dışında uzun süreli kalan kamyonların bulunduğu, …’nın bunlara makbuz kestirmediği, paralarını elden aldığının beyan edildiği, söz konusu ticari faaliyetin davacı odanın değil, bizzat …’nın şahsi faaliyeti olduğu, bu faaliyete yönelik kazancın da yine bizzat … tarafından elde edildiği, dolayısıyla anılan faaliyet nedeniyle davacı oda adına kurumlar vergisi ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis edilmesinde ve davacı odanın otopark ve kamyon garajı işletmeciliği faaliyeti nedeniyle adına tesis edilen vergi mükellefiyetinin hukuka aykırı bulunması karşısında anılan faaliyetten kaynaklı yapılan tarhiyatlarda da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlemin yapılabileceği kurala bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin (1/ç) bendinde, dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazançları, kurumlar vergisine tâbi tutulmuş, 2’nci maddesinin (5) numaralı fıkrasında, dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmelerin, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleri olduğu, bu Kanunun uygulanmasında sendikaların dernek; cemaatlerin ise vakıf sayıldığı, (6) numaralı fıkrasında da, iktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadî niteliğini değiştirmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı odanın 2009 ve 2010 yıllarına ait hesap ve işlemlerinin sahte belge kullanımı ve vergi mükellefiyeti yönünden incelenmesi neticesinde 21/08/2014 tarih ve 2014-A-752/35 sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun düzenlendiği, rapora göre davacı odanın “Çepni Mah. Hıdırlık Kamyon Garajı mevkii”nde otopark ve kamyon garajı işletmeciliği yaptığının tespit edilmesi üzerine 01/01/2009 tarihinden itibaren kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyet tesis edildiği ve takdir komisyonu kararları uyarınca tarhiyatlar yapıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacı Oda hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerde kurumun otopark işletmeciliği yaptığı yönündeki ihbar ve şikayetler de dikkate alınarak kurum nezdinde yapılan yoklamalar sırasında düzenlenen 18/07/2008, 31/08/2009 ve 30/07/2010 tarihli yoklama tutanaklarının da tetkik edilmesi neticesinde, davacı Odanın Çepni Mah.
Hıdırlık Kamyon Garajı mevkiinde otopark ve kamyon garajı işletmeciliği faaliyetinde bulunduğu, otoparkta alınan ücretlere karşılık Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu tarafından düzenlenen hizmet karşılığı makbuzların düzenlendiği, bu haliyle Oda Başkanlığı’nın 2009 ve 2010 yıllarında otopark ve kamyon garajı işleten iktisadi işletmesinin bulunduğunun anlaşıldığı tespitlerine yer verilmiştir.