Dergiden Seçme Makaleler
NAKDİ SERMAYE ARTIRIMLARINDA FAİZ İNDİRİMİ UYGULAMASI
(1 Ekim 2015 tarihli Maliye Postası Dergisi'nde yayımlanmıştır)
I-GİRİŞ
İşletmeler faaliyetlerini öz kaynaklar ve yabancı kaynaklar olmak üzere iki tür kaynakla finanse eder. Yabancı kaynaklar için ödenen faiz ve benzeri maliyet unsurları yabancı kaynağın işletme faaliyetlerinde kullanılmış olması koşuluyla gider olarak kabul edilir. Bu açıdan bakıldığında yabancı kaynakla finansman işletmeler için öz kaynakla finansmana göre daha avantajlı görülür.
Vergi sistemimizde daha önce 6322 sayılı Kanunla gelir ve kurumlar vergisi kanunlarına eklenen hükümlerle 1.1.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere finansman gider kısıtlamasına ilişkin olarak yeni bir düzenleme yapılmış, ancak oran konusunda Bakanlar Kurulunca bugüne kadar herhangi bir belirleme yapılmadığı için anılan hükümlerin uygulanması söz konusu olmamıştır. Bu uygulamayla yabancı kaynak- öz kaynak arasında öz kaynaklar lehine tercih yapılmasının sağlanması öngörülmüştü.
Son olarak 6637 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle öz kaynak kullanan işletmelerde matrahtan ilave indirim öngörülmek suretiyle, öz kaynaklarla faaliyet gösterilmesinin teşvik edilmesi amaçlanmıştır. Bu düzenlemeyle, şirketlerin ihtiyaç duyduğu finansmanın borçlanma ile değil öz kaynaklarla yapılması teşvik edilerek, işletmelerin likiditesinin yükseltilmesi de öngörülmektedir.
6637 sayılı Kanunun 8. maddesiyle KVK’nın 10. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ile sermaye şirketlerine, yeni kuruluş aşamasında ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanması veya daha sonraki aşamalarda nakdi sermaye artışı yapılması hallerinde, anılan bentte belirlenen şekilde hesaplanacak faiz tutarının dönem kurumlar vergisi matrahından indirilmesi imkanı tanınmıştır. Söz konusu hüküm; (1) “Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'si.
Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150'ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” şeklindedir.
Bakanlar Kurulu KVK’nın 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde verilen yetkiyi kullanmış ve uygulanacak oranları 2.6.2015 tarih ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlemiştir. (2) Ayrıca finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri, 5520 sayılı Kanunun10. maddesinin birinci fikrasının(ı) bendinde düzenlenen indirimden yararlanamayacağı hususu ile sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dahil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan özsermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya 5520 sayılı Kanunun 12.maddesi kapsamında ortaklarla lişkili kişilerce kredi kullanılmak veya borçalınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımlarının indirim hesaplamasında dikkate alınmayacağı hususları da söz konusu Kararda ayrıca vurgulanmıştır.
II-2.6.2015 TARİH VE 2015/7910 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI İLE BELİRLENEN ORANLAR
Söz konusu Kararla belirlenen indirim oranları aşağıda tablo halinde özetlenmiştir.
Genel |
2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca |
% 50 |
İlave |
Payları borsada işlem gören halka açık sermaye |
+ % 25 |
İlave |
Payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinden, indirimden yararlanılan yılın son günü itibarıyla, Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen payların nominal tutarının ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye oranı %50'nin üzerinde olanlar için |
+ % 50 |
İlave |
Nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik |
+ % 25 |
Bakanlar Kurulu faiz indirimine ilişkin oranları belirlerken, halka açık olan ve teşvik belgeli yatırım yapan şirketleri destekleyen bir düzenleme yapmıştır. Bu düzenlemeyle KVK’nın 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan % 50 oranı, payları borsada işlem gören ve % 50’si halka açık olan şirketler için 25 puan, %50’nin üzerinde halka açık olan şirketler içinde 50 puan artırılmıştır. Ayrıca nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında ve/veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında kullanılması durumunda,yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmaküzere 25 puan daha artırım söz konusudur. Payları borsada işlem gören halka açık bir sermaye şirketinin halka açıklık oranı % 50’nin üzerinde ise ve bu şirket nakdi olarak artırılan sermayeyi teşvik belgeli makine ve teçhizat yatırımlarında kullanıyorsa, yararlanacağı oran, (% 50+% 50+% 25=) % 125 olabilecektir.
Uygulanacak genel indirim oranı % 50 olarak belirlenmekle birlikte, bu oranın 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bazı hallerde sıfır olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu hallerde de indirimin uygulanması pratikte söz konusu olmayacaktır. Söz konusu haller aşağıda özetlenmiştir.
Oranın Sıfır Olarak Uygulanacağı Haller
1 |
Gelirlerinin % 25 veya fazlası şirket faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve personel istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kar payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için |
% 0 |
2 |
Aktif toplamının %50 veya daha f'azlası bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak paylarından oluşan sermaye şirketleri için |
% 0 |
3 |
Artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan veya kredi olara kullandırılan kısmına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere |
% 0 |
4 |
Arsa ve arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere |
% 0 |
5 |
9/3/2015 tarihinden, 5520 sayılı Kanunun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin yürürlüğe girdigi 1/7/2015 tarihine kadar olan dönemde, sermaye azaltımına gidilmiş olması halinde, azaltılan sermaye tutarına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere. |
% 0 |
3. sırada yer alan düzenlemenin amacı tek bir nakit sermaye artışı ile birbirine iştirak eden birden fazla şirketin mükerrer olarak indirimden yararlanmasını engellemek ve bir şirkette yapılan sermaye artışının başka bir şirkete borç olarak kullandırılmasının önüne geçmektir.
5. sırada yer alan düzenleme, 6637 sayılı Kanun teklifinin verildiği tarih olan 9.3.2015 tarihinden, maddenin yürürlüğe girdiği 1.7.2015 tarihe kadar olan dönemde, önce sermayesini azaltıp, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra sermaye artırımı yapmış olan mükellefler için, indirim uygulamasını engellemektir.
III- UYGULAMA ESASLARI
A-UYGULAMADAN YARARLANACAK MÜKELLEFLER
Nakdi sermaye artırımı nedeniyle uygulanacak indirimden sadece sermaye şirketleri yani anonim şirketler, limited şirketler ve eshamlı komandit şirketler yararlanabilecektir. Ancak, finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri indirim uygulamasının dışında tutulmuştur.
Uygulanacak genel indirim oranı % 50 olarak belirlenmekle birlikte, bu oranın 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bazı hallerde sıfır olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu haller yukarıda özetlenmiş olup, indirim oranının sıfır olarak belirlendiği hallerde de indirim uygulanması söz konusu olmayacaktır.
B- UYGULAMADAN YARARLANACAK SERMAYE ARTIRIMLARI
Faiz indirimi, sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı esas alınarak hesaplanacaktır.
Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dahil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları üzerinden indirim hesaplanmayacaktır. Örneğin; geçmiş yıllar karlarının, enflasyon düzeltmesi farklarının, iştirak ve taşınmaz satış karlarının sermayeye ilave edilmesi durumunda, indirimden yararlanılması söz konusu olmayacaktır. Bu husus 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında da ayrıca vurgulanmıştır. Ancak, dağıtıma konu olabilecek geçmiş yıl karları için gerekli stopajların yapılması, kar dışındaki öz sermaye unsurları için ise (enflasyon düzeltme farkları, iştirak ve taşınmaz satış karları vb.) yine gerekli vergisel yükümlülükler yerine getirilerek ortaklara dağıtımından sonra, bu kaynaklarla tekrar nakit sermaye artışına gidilmesi halinde indirimin uygulanması gerekir.
Şirket ortaklarının mal veya hizmet satışından kaynaklanan veya finansman sağlamak amacıyla şirkete nakit olarak verdikleri borçlardan kaynaklanan alacakların sermayeye dönüştürülmesi, bir diğer ifadeyle şirketin sermayesine ilave edilmesi hallerine ilişkin olarak açık bir belirleme yapılmamıştır. Bu haller için de Maliye Bakanlığınca yapılacak açıklamalar göre hareket edilmesinde fayda vardır.
Diğer taraftan ortaklar ve KVK’nın 12. maddesinde tanımlanan ortaklarla ilişkili kişiler tarafından kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları da indirim hesaplamasında dikkate alınamayacaktır.
1 Ekim 2015 tarihli Maliye Postası Dergisi'nde yayımlanmıştır . Yazının 2. bölümünü okumak ve Vergi, SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik bunun gibi diğer makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun.