HOME OFİSLERDE KİRA STOPAJI UYGULAMASI-  Celalettin AKÇATAŞ  Vergi Denetmeni

I-GİRİŞ :

İş hayatındaki gittikçe artan rekabet mükellefleri bir kısım masraflardan tasarruf etmeye zorlaması ‘Home Ofis’ (Yazımızın ilerleyen bölümlerinde ev-ofis olarak ifade edilecektir.) uygulamasını doğurmuştur.

İkametgahın aynı zamanda iş yeri olarak kullanılması anlamına gelen ev ofis uygulamasının en büyük yararı kuşkusuz ekonomik olmasıdır. Bu kapsamda iş yeri kirası, depo kirası, iş yerine gidiş geliş gibi masrafların olmaması başlıca tercih nedenlerindendir.

Ancak ev ofis uygulamasının nedeni sadece ekonomik olması değildir. Aynı zamanda özellikle büyük şehirlerde trafikte geçirilen sürenin ortadan kaldırılarak bu zamanı ya çalışarak ya da dinlenerek değerlendirmek, daha rahat çalışma ortamı vs. ev-ofis kullanımının ciddi yararları arasında yer almaktadır.

Ticari faaliyet veya serbest meslek faaliyeti niteliğindeki faaliyetlerin aynı zamanda ikametgah olarak kullanılan kiralanmış meskende icra edilmesi stopaj yükümlülüğünü de beraberinde getirmekle birlikte stopajın ödenen kiranın tamamı üzerinden mi, yoksa iş yeri olarak kullanılan kısmı üzerinden mi yapılacağı tereddüt konusu olmaktadır. Biz de bu yazımızda ev ofislerde kira stopajı uygulamasını irdelemeye çalışacağız.

II- YASAL DÜZENLEMELER :

Vergi hukukumuzda ev ofislerden bahsedilmemiş olup 213 sayılı VUK’nun(1) 156’ncı maddesinde iş yeri “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Madde metninden de anlaşılacağı üzere iş yeri olarak kabul edilen yerler tek tek sayılmış ve “gibi” edatı ile bu sayılanlardan da ibaret olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerlerin de iş yeri olduğu hükme bağlanmıştır.

Dolayısıyla kiralanan meskenin aynı zamanda iş yeri olarak kullanılması durumunda, tapu kayıtlarına göre mesken olarak gözükmesine rağmen söz konusu gayrimenkul yukarıdaki kanun maddesi uyarınca iş yeri olarak mütalaa edilebilecektir. Ancak bu noktada, meskenin sadece iş yeri olarak kullanılan kısmının mı yoksa tamamının mı iş yeri olarak addedileceği tereddüt konusu olmaktadır. 

Bu yazının tamamı Maliye Postası Dergisi'nin 1 ŞUBAT 2011  tarihli sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını ve Vergi, SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik bunun gibi diğer makaleleri düzenli olarak takip etmek, ücretsiz danışmanlık hizmetimizden yararlanmak için siz de abonemiz olun. 

 Abonemiz Olmak İçin Tıklayın.

Maliye Postası Dergilerini incelemek  için  tıklayın.

Abonelerin soruları ve Maliye Postası'nın yanıtlarından bazılarını incelemek için tıklayın.