Maliye Postası Dergisi
ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SAHİPLERİNİN ŞİRKETE BORÇLANABİLME KOŞULLARI
Mustafa YAVUZ
Ticari hayatın anayasası niteliğinde olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda(1) (TTK), birçok konu yasal zeminde ilk defa düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemelerden birisini de anonim şirket pay sahiplerinin şirkete borçlanabilmesi ve buna dair kuralların belirlenmesi oluşturmaktadır. Anılan Kanunun 2011 yılında kabul edildiği ilk halinde pay sahiplerinin iş ve işlemlerinde veya şahsi ihtiyaçlarını karşılamada şirket kasasını kullanmalarının ve şirket kasasından para çekmelerinin engellenmesi amacıyla pay sahiplerinin şirkete borçlanması tamamıyla yasaklanmıştır.(2) Ancak bu düzenleme, ticari hayatı olumsuz yönde etkileyeceği gerekçesiyle kamuoyunda yoğun bir eleştirilmiştir. Bu eleştiriler ve yakınmalar dikkate alınarak, 6335 sayılı Kanunla(3) TTK’nın borçlanmayla ilgili hükmü yeniden tanzim edilmiştir.
Yapılan düzenlemeyle, TTK’nın ilgili hükmünün hem lafzı hem de içeriği önemli ölçüde değişikliğe uğramıştır. Ancak, söz konusu değişiklik, şirkete borçlanma yasağını tamamen kaldırmamakla birlikte, yumuşatmış ve yasağın kapsamını daraltmıştır. Bu değişiklik pay sahiplerinin, acil kaynak ihtiyaçlarını şirket varlıklarından karşılayabilmesini mümkün hale getirmiş ve şirkete borçlanmayı oldukça kolaylaştırmıştır. Başka bir deyişle, TTK’da yapılan değişiklikle, pay sahiplerinin şirkete hiçbir şekilde borçlanamaması uygulamasından vazgeçilmiş, belli koşulların sağlanması halinde pay sahiplerinin şirkete borçlanabilmesine imkan tanınmıştır. Esasen değişiklik öncesi borçlanma istisna, yasak kural iken; düzenleme sonrası borçlanma kural, yasak istisna olmuştur.(4)
İşte bu çalışmada, anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete borçlanabilme koşulları tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
PAY SAHİPLERİNİN ŞİRKETE BORÇLANABİLMESİ
Pay sahiplerinin şirkete borçlanabilmesi, TTK’nın 358. maddesinde ve anonim şirketlere dair kısımda “Temel ilkeler” başlığı altında, bir diğer temel ilke olan eşit işlem ilkesinden hemen sonra düzenlenmiştir. Kanunda düzenlemenin yapıldığı yer itibariyle, borçlanma yasağının temel bir ilke olduğu vurgulanarak konuya özel bir önem atfedilmiştir.(5)
Hali hazırda yürürlükte olan TTK’nın “Pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı” başlıklı 358. maddesinde, “Pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükmün mefhum-ı muhalifine göre;
- Pay sahiplerinin sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmeleri,
- Şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârının geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olması,
halinde pay sahipleri şirkete borçlanabilirler.
Her ne kadar bahsi geçen maddenin başlığı “Pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı” ise de, daha önce ifade edildiği üzere, değişiklik sonrası borçlanma şirketlerde kural haline gelmiştir. Bu halde, hükümde sayılan şartların sağlanması şartıyla, pay sahipleri şirkete borçlanabilir. TTK md. 358’de yer alan borçlanma yasağının öznesi, doğrudan şirket pay sahipleridir. İntifa senedi ve intifa hakkı sahipleri ile hapis ve rehin hakkı sahipleri, mezkûr yasağın kapsamı dışındadır. Borçlanma için gerçek ya da tüzel kişi pay sahibinin şirketteki payının oranı önem arz etmemektedir. Pay oranı %1 bile olsa pay sahibi şirketten borç alabilir. Bunun yanında, şirkete borçlanabilmek için pay sahibinin, yönetim kurulu üyesi olması zorunlu olmadığı gibi, haiz olduğu payların senede bağlanmış olması da mecburi değildir.
PAY SAHİPLERİNİN ŞİRKETE BORÇLANABİLME KOŞULLARI
TTK’da pay sahiplerinin şirketten borç alabilmesi için -bir önceki bölümde ifade edildiği üzere- iki şartın sağlanması gerekmektedir. Bunlardan birincisi pay sahibinin sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmiş olması, diğeri ise şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârının geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde bulunmasıdır. Hükümde “ve” bağlacı kullanıldığından, borçlanma için iki şartın birlikte sağlanması icap etmektedir. Sözü edilen şartların yerine getirilmesi sonrasında, borçlanmak isteyen pay sahibinin bu isteğini şirkete bildirmesi ve şirket yönetim kurulunun da talebi kabul etmesi gerekir. Söz konusu şartlar aşağıda açıklanmıştır.
3.1. Pay Sahibinin Sermaye Taahhüdünden Doğan Vadesi Gelmiş Borçlarını İfa Etmiş Olması
