Maliye Postası Dergisi
ANONİM ŞİRKETLERDE EMİSYON PRİMİ TUTARLARININ NAKDİ SERMAYE ARTIŞINDA DİKKATE ALINMASI
Ufuk ÜNLÜ
1. Giriş
Anonim şirketlerde kuruluş veya sermaye artırımı esnasında, pay senedinin üzerinde yazılı değerden yani itibari değerden daha yüksek değerle çıkarılması halinde, bu itibari değer ile satış bedeli arasındaki fark, emisyon primi olarak adlandırılır. Sermaye artırımı ise anonim şirketin esas sermayesine karşılık gelmekte olan hisse senetlerinin bedellerinin ödenmesinden sonra, şirket genel kurulunun kararı ile yeni hisse senedi çıkarılarak şirketin sermayesinin artırılması sermaye artırımı olarak tanımlanmaktadır. Anonim şirketlerin özkaynak yapılarını güçlendirmek için emisyon primli olarak nakden sermaye artışına gitmeleri halinde, nakdi sermaye artışı kapsamında indirime konu edilecek tutarın hesaplaması kapsamında, emisyon primi tutarının hesaplamaya dahil edilip edilmeyeceği mevzusu makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
2. Anonim Şirketler ve Sermaye Artırımı
Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirketlerde en çok gündeme gelen konulardan biri olan sermaye artırımı en genel tanımı ile şirketin bilançosunda gözükmekte olan sermayesinin belirli bir miktar artırılmasını ifade etmektedir.
Şirketler çeşitli nedenlerle sermaye artırımına gidebilirler. Bu nedenlerin başında, şirkete daha fazla maddi kaynak sağlama ihtiyacı gelir. Bu ihtiyaç kimi zaman şirket zararının kapatılması kimi zaman da yatırım veya projelerin gerçekleştirilmesi isteğinden doğar. Ancak neticede ulaşılmak istenen, güçlü bir mali yapıdır. Mali yapının güçlendirilmesinde ise emisyon primi önemli bir araç olarak kullanılabilmektedir. Vergi mevzuatında “ihraç primi”, ticaret hukukunda ise “agio” olarak bilinen emisyon primi; anonim şirketlerin, kuruluşlarında ya da sermaye artırımlarında çıkardığı payların, itibari değerlerinin üzerinde bir bedelle ihracı durumunda elde edilen olumlu farktır. Örneğin, itibari değeri 10 TL olan bir payın ihracında ortaklara veya artırıma katılacak olanlarca 50 TL ödeneceği kararlaştırılabilir. Bu durumda aradaki 40 TL’lik olumlu fark, emisyon primidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, pay veya pay senetlerinin itibarî değerlerinden daha yüksek bir bedelle çıkarılabilmelerine olanak tanımış ve 347 nci maddesinde, primli payların ihracını, esas sözleşmede hüküm bulunması veya genel kurulda bu doğrultuda karar alınması şartına bağlamıştır. Buna göre; emisyon primi sadece paylar ilk ihraç edildiğinde yani kuruluşta ya da sermaye artırımında söz konusu olacaktır; mevcut payların itibarî değerlerinin üzerinde bir bedelle satılması ya da devredilmesi halinde elde edilen kazanç, emisyon primi olarak düşünülmemelidir. Söz konusu hüküm uyarınca payların itibari değerlerinden yüksek bir bedelle çıkarılacakları esas sözleşme ile de belirlenebilir.
Uygulamada emisyon primli pay ihraç edilmesi yoluyla sermaye artırımı yapılması özellikle şirket malvarlığının şirket sermayesini önemli ölçüde aştığı hallerde önem arz eder. Gerek mevcut pay sahiplerinin katıldığı sermaye artırımları, gerekse dışarıdan yatırımcıların şirkete finansman sağlaması amacıyla yapılan birleşme ve devralma işlemlerinden kaynaklanan sermaye artırımlarında primli pay ihraç edilmesi şirketteki pay sahipliği oranlarının ve ortaklık yapısının dürüstlük kuralına aykırı şekilde bozulmasını önleyerek şirkete fon girmesini sağlar. Bu bakımdan primli pay ihraç edilerek yapılan sermaye artırımlarında hem şirkete fon sağlanması mümkün olur hem de primsiz yapılacak sermaye artırımına katılamayan mevcut pay sahiplerinin paylarının sulandırılması engellenmiş olur. Doktrinde ve yargı kararlarında anonim ortaklığın malvarlığının esas sermayesinden fazla olduğu, dolayısıyla payların cari değerlerinin itibari değerinden yüksek bulunduğu hallerde primsiz pay çıkarılarak yapılacak sermaye artırımının mevcut ortakları eşit işlem ilkesi, dürüstlük kuralı ve hakların sakınılarak kullanılması ilkelerine aykırılık teşkil edebileceği dolayısıyla yapılan sermaye artırımının geçerliliğini etkileyebileceği değerlendirilmiştir.
3. Emisyon Primi Tutarlarının Nakdi Sermaye Artışında Dikkate Alınması
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun konuya ilişkin “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde, “Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si.
Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır...
Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
...” hükümlerine yer verilmiştir.