Maliye Postası Dergisi
YURT İÇİNDE MUKİM ŞİRKETİN SERBEST BÖLGEDEKİ ŞUBESİNDEN ELDE EDİLEN KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
Kenan AKBULUT
1. Giriş
Dünya üzerinde her ticaret bölgesinin sınırları ve kendine has kuralları vardır. Ülkelerin mevzuatları tarafından belirlenen bu kurallara göre ticaret ilişkileri gerçekleştirilir. Bu sınırlarla farklı yönlerden ayrılan serbest bölgeler ise avantajları oldukça fazla olan, hacmi yüksek yerlerdir. Bu bölgeler, serbest ticaret anlaşması olan, ticareti kapsayan bölgelerdir. Böylelikle firmalar ticaret engellerini aşarak, mal ve hizmet ticaretini artırabilirler. Serbest ticaret bölgesi, üye ülkeleri serbest ticaret anlaşması imzalamış olan bir ticaret bloğunu kapsayan bölgedir. Bu tür anlaşmalar, ticaret engellerini, ithalat kotalarını ve tarifelerini azaltmak ve birbirleriyle mal ve hizmet ticaretini artırmak için en az iki ülke arasındaki işbirliğini içermektedir.
Bu çalışmada, serbest bölgede bulunmayan ve yurtiçinde faaliyet gösteren şirketlerin serbest bölgelerde şube açmaları halinde, söz konusu şubelerde defter kayıtlarının döviz cinsinden mi yoksa Türk Lirası cinsinden mi tutulması gerektiği, yasal defterlerin Türk Lirası cinsinden tutulması halinde kur farklarının durumu ile serbest bölgede ifa edilen hizmetler karşılığında elde edilen satış hasılatlarının kurumlar vergisi ve katma değer vergisi (KDV) karşısındaki durumu incelenecektir.
2. Serbest Bölgede Yer Alan Şubede Faaliyette Bulunan Mükellefin Kurumlar Vergisi ve KDV İstisnası İle Defter Kaydı
Serbest bölgelerde sanayi ve ticari faaliyetler için ülkede sağlanandan daha geniş muafiyet ve teşvikler tanınmaktadır. Paydaşlar rahatlıkla bu serbest bölgelere gidip alışveriş yapabilirler. Ancak; serbest bölgelerden alınan mallar bölge dışına çıkarılmak istenildiğinde yasalarda belirtilen yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi gerekir. Aynı durum serbest bölgelere gidip ticaret yapmak isteyenler içinde geçerlidir. Bu bölgelere eşya giriş çıkışlarında Serbest Bölge İşlem Formu düzenlenmek zorundadır.
Serbest bölgede şubesi bulunan firmaların bu şubelerden elde ettikleri kazançların vergilendirilmesine yönelik usuller aşağıdaki başlıklar halinde açıklanmıştır.
2.1. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Uygulaması
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun Geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, 06/02/2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacağı; aynı maddenin ikinci fıkrasının 6772 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle değişmeden önceki (a) bendinde de serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançlarının Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutulduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 6772 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle 3218 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında;
“Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar;
a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları ile serbest bölgelerde, bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan ve hizmetin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara veren hizmet işletmelerinin, söz konusu hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla bu hizmetlerden elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapılacak tevkifata etkisi yoktur.
b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir. Bu oranı %50’ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Cumhurbaşkanı bu yetkiyi, stratejik, büyük ölçekli veya öncelikli yatırımlar ile konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında desteklenmesine karar verilen yatırımlara yönelik olarak, bölge, sektör ya da faaliyet alanı itibarıyla farklılaştırarak veya kademelendirerek kullanabilir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir…”
Hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.3.1. Yasal düzenleme” ile “5.12.3.3. İstisna kazanç tutarının tespiti” başlıklı bölümlerinde gerekli açıklamalara yer verilmiş olup, serbest bölgelerde yürütülen istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, serbest bölgelerde yer alan şubelerde yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançların, söz konusu hizmetlerin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi ve bu hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla, kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.
2.2. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu Uygulaması