Maliye Postası Dergisi
KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN MAHKEME KARARLARIYLA KAZANDIKLARI TAZMİNATLARIN VERGİSEL DEĞERLENDİRMESİ
Mustafa Hakan ALEMDAROĞLU
1. Giriş
Kurumlar vergisi mükellefleri ortaya çıkan uyuşmazlıklarda hukuk davalarında tarafı olabilmektedirler. Kurumlar vergisi mükelleflerinin söz konusu taraf oldukları davalarda kazandıkları tazminatların vergi kanunları açısından değerlendirilmesi aşağıda yapılmaya çalışılacaktır.
2. Kurumlar Vergisi Açısından
Kurumlar Vergisi Kanununun safi kurum kazancı başlıklı 6. Maddesinde safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanunun bilanço esasında ticari kazancın tesbiti başlıklı 38. Maddesinde bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır olduğu belirtilmiş olup bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirileceği ve işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı belirtilmiştir.
Vergi Usul Kanunun 192. Maddesinde aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (öz sermayeyi) teşkil edeceği belirtilmiştir.
İlgili kanun maddeleri uyarınca özsermayenin aktif toplamına artıracak mahkeme kararı neticesinde kazanılan tazminatların matraha ilave edilmesi gerekmektedir. Nitekim Sivas Defterdarlığının 07/03/2016 tarihli ve 1 sayılı özelgesinde; anılan karar doğrultusunda şirkete yapılan anapara ödemeleri ve fer'ilerinin (faiz, gecikme zammı vb.) kurum kazancınızın tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir.