Maliye Postası Dergisi
YURT DIŞINDA MUKİM BİR FİRMA VEYA ULUSLARARASI BİR KURULUŞA GİRİŞ ÜCRETİ VE ÜYELİK AİDATI ŞEKLİNDE ÖDENEN BEDELLERİN KVK KARŞISINDAKİ DURUMU
Levent BAŞAK
1. GİRİŞ
Türkiye’den yurt dışına ihracat yapan gerçek kişi ve kurumların yurt dışına yaptıkları ihracatın artırılması amacıyla yurt dışında reklâm ve pazarlama faaliyeti yapmaları gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de yerleşik kişiler bu faaliyeti yerine getirmek üzere yurt dışında yerleşik kurum, şirket veya kuruluşlarla çeşitli sözleşmeler imzalamaktadır.
Temel hedef olarak ihracatın artırılması amacıyla yurt dışında kurulacak önemli bir organizasyon modeli de reklâm ve pazarlama konusunda yurt dışında uzmanlaşmış şirketlere üye olmaktır. Çünkü, yurt dışında mukim bazı kurum ve kuruluşlar kuruluş ana sözleşmeleri gereğince ancak ve ancak üye firmalara hizmet verebilmektedir.
Bu kapsamda, yurt dışında mukim kurumlar, şirketler veya kuruluşlar üyelik karşılığında üye olacak kişi, kurum ve kuruluşlardan bir defaya mahsus olmak üzere giriş ücreti ve her yıl yenilenmek üzere yıllık üyelik aidatı almaktadır. Bu nedenle, söz konusu kişilerden hizmet almak isteyen kişiler söz konusu ödemeleri yapmak zorunda kalmaktadır.
Bu makalemizde, tarafımıza bu konuda yöneltilen sorulara cevap vermek adına yurt dışında yerleşik kurum, şirket veya kuruluşlara üye olunması karşılığında “giriş ücreti” veya “yıllık üyelik aidatı” adı altında yapılan ödemelerin vergi anlaşmaları ve iç mevzuat hükümleri uyarınca vergilendirilmesi esasları analiz edilecektir.
2. VERGİ ANLAŞMALARINA GÖRE SÖZ KONUSUÖDEMELERDE VERGİLENDİRME YETKİSİNE SAHİP OLACAK AKİT DEVLETİN TESPİTİ
Türkiye’de faaliyet gösteren ve/veya Türkiye’de mukim olan yerli veya yabancı gerçek veya tüzel kişilerin yurt dışında mukim yabancı bir kuruma (şirket veya şirket gibi faaliyet gösteren kuruma) Türkiye’den herhangi bir ödeme yaptıklarında öncelikle şu hususların tespit edilmesi gerekmektedir:
1- Ödeme yapılan yurt dışında faaliyet gösteren kurum veya kuruluşların faaliyet gösterdiği ülke ile Türkiye arasında bir vergi anlaşması olup olmadığı.
2- Anlaşmanın olması durumunda anlaşmaya göre yabancı kurum veya kuruluşlara yapılan ödemeler üzerinden kaynak ülke olarak Türkiye’nin vergi alma yetkisine sahip olup olmadığı.
Yukarıdaki iki husus tespit edildikten sonra şayet, yurt dışında faaliyet gösteren yabancı kurum veya kuruluşun faaliyet gösterdiği ülke ile Türkiye arasında bir vergi anlaşması varsa öncelikle şu iki hususun tespit edilmesi gerekmektedir:
1- Yabancı kurum veya kuruluşun mukim olduğu ülkenin tespiti.
2- Vergi anlaşmasına göre yabancı kurum veya kuruluşun Türkiye kaynaklı elde ettikleri kazancın niteliği.
Bu kapsamda olmak üzere, yabancı kurum veya kuruluşun mukim olduğu ülkenin tespiti için Anlaşmaların 4’üncü maddesi hükmünün tetkik edilmesi gerekmektedir. Anlaşmaların 4’üncü maddesinde Anlaşma kapsamında bir kazanç elde eden bir kişi veya kurumun hangi ülkede mukim kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.
Anlaşmaların 4’üncü maddesindeki kriterler çerçevesinde yurt dışında faaliyet gösteren yabancı bir kurum veya kuruluşun faaliyet gösterdiği yabancı ülkede yerleşik olduğunun tespit edilmesi durumunda söz konusu kurum veya kuruluşlar mukim oldukları ülkede tam mükellefiyet, gelirin elde edildiği ülkede ise dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilecektir.
Bu makalemizde, yurt dışında faaliyet gösteren yabancı kurum veya kuruluşların Anlaşmaların 4’üncü maddesine göre faaliyet gösterdikleri ülkede mukim oldukları kabul edilmiştir. Bu durumda, bu kurum veya kuruluşlar Türkiye’de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK’nın)(1) 3’üncü maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü uyarınca dar mükellefiyet esasına göre kurumlar vergisine tâbi tutulacaktır.
Bu şekilde, Anlaşmaların 4’üncü maddesine göre yabancı kurum veya kuruluşun Türkiye’de dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilmesinin gerektiği tespit edildikten sonra yapılması gereken Anlaşmaya göre yabancı kurum veya kuruluşun Türkiye kaynaklı elde ettiği kazancın niteliğinin tespit edilmesidir.
Bu makalemizde irdelediğimiz konu itibariyle, yurt dışında mukim yabancı kurum veya kuruluşlara “giriş ücreti” veya “yıllık üyelik aidatı” adı altında yapılan ödemelerin mahiyeti şunlardan ibaret olabilir:
1- Türkiye’de ürettikleri ürünleri ihraç eden kişilerin yurt dışına yaptıkları ihracatın artırılması amacıyla yurt dışında reklâm ve pazarlama faaliyeti yapmalarının gerektiği durumlarda bu işler yabancı kurum veya kuruluşlara üye olunması karşılığında yabancı kurum veya kuruluşlarca gerçekleştirilebilecektir.
2- Yurt dışında yerleşik yabancı kurum veya kuruluşlara üye olunması durumunda sadece üyelere verilebilecek konferans veya karşılıklı personel değişim programlarına katılma hakkının sağlanması.
3- Yurt dışında mukim yabancı kurum veya kuruluşlara üye olunması karşılığında sadece üyelere verilebilecek yurt dışında düzenlenen fuar, sergi, panayır ve festival gibi organizasyonlara katılımın gerçekleştirilmesi.
4- Yabancı kurum veya kuruluşlara üye olunması durumunda sadece üyelere yönelik olarak verilecek yayın (dergi, kitap vs.) aboneliği.