Maliye Postası Dergisi
YURT DIŞINDA GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLERE VERİLEN TASARIM, MİMARLIK VE MONTAJ HİZMETLERİNDEN ELDE EDİLEN GELİRİN KURUMLAR VERGİSİ BOYUTU
Hasan Basri CAN
1. Giriş
Yurtdışına yapılan hizmet ihraçları yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin artırılması, yeni ihracat alanlarının oluşturulması, istihdam imkânlarının yaratılması ve nitelikli işgücünün Türkiye’de istihdamının artırılarak sürdürülmesinin desteklenmesi amacıyla, yüksek katma değer yaratma potansiyeli olan hizmetler için yeni bir teşvik unsuru haline gelmiştir. Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubeleri ifade etmektedir. Yurtdışındaki müşterilere sunulan hizmetler ülkemiz firmalarından direk olarak yahut söz konusu yerel firmaların yurtdışı temsilcilikleri aracılığıyla yerine getirilmektedir.
Bu çalışmada, ilgili şirketlerce yurt dışında mukim kişi ve kurumlara stant tasarımı, mimarlık ve montaj hizmetleri verilmesi halinde elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında kurumlar vergisi matrahında indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususu hakkında açıklayıcı bilgiler sunulacaktır.
2. Yurtdışında Verilen Hizmetlerin Kurumlar Vergisi Boyutu
Küreselleşen ticari ilişkiler son yıllarda daha fazla sınır aşan bir yapıya kavuşmuş ve farklı ülkelerdeki farklı firmalar kolaylıkla ticari münasebet yarışına girer hale gelmişlerdir. Bu kapsamda yurtdışı firmalara satılan veya söz konusu firmalardan temin edilen mal veya hizmetlerin hukuki boyutu, ülkelerarası gerçekleştirilen anlaşmalar ve ilgili ülke mevzuatıdır.
Hizmet, maddi bir niteliği olmayan, alım satımı mümkün olan belirli bir fiyatı olan ve fayda sağlayan soyut bir iktisadi faaliyettir. Bu hizmetlerin yabancı bir ülkeye gerçekleştirilmesi ile sağlanan döviz kazandırıcı faaliyet ise hizmet ihracatı kapsamına girmektedir. Kimi zaman hizmet malın tamamlayıcısı kimi zaman da mal hizmetin tamamlayıcısı olabilmektedir. Örneğin, yurtdışına satılan savunma sanayi araçları mal ihracatına girerken, buna yönelik teknik eğitim hizmetleri ile yurt dışında kurulan sistemlerle ilgili bakım onarım hizmetleri ise hizmet ihracatına girmektedir.
Dünyada hizmet ticaretinin tanımlanması, sektörel sınıflandırma, gerçekleşmelerin ölçüm ve takibi ile birlikte, destek ve teşvik mekanizmalarının gelişimi henüz 20 yıl gibi çok kısa bir geçmişe sahiptir. Ülkemiz gelişmeleri yakından takip etmekte ve gerekli düzenlemeleri yapmaktadır. Bu durum, Türkiye için son derece kritik bir potansiyel ve fırsata işaret etmektedir.
Uluslararası hizmet ticareti; yurtdışında yerleşik gerçek veya tüzel kişilere ülkemizden yapılan hizmet ihracatı ile yurtdışında yerleşik gerçek veya tüzel kişilerden ülkemize yapılan hizmet ithalatıdır. Bunlar;
Hizmetlerin maddi bir yapısının olmaması,
Hizmetlerin depolanamamaları ve transfer edilememeleri,
Hizmeti sunan ve hizmetten yararlanan arasında doğrudan bir etkileşimin bulunması
Olarak sıralanabilir.
Yurtdışına yapılan hizmet ihraçlarının yerel ekonomiye ve istihdama olan katkısı oldukça büyüktür. Zira hizmet ihracı ilgili firmalara yeni pazarlar yaratmakta ve önemli bir girdi olan döviz kazancını sağlamaktadır. Bu nedenle kanun koyucu söz konusu sektörün vergisel yükünü hafifletmek istemiş, gerekli istisnaları kanun metinlerine işlemiştir. Örneğin, Türkiye’de yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV kapsamına girebilmekte, teslim edilen mal Türkiye dışında ise veya hizmet Türkiye dışında yapılmış ise mal veya hizmet, KDV kapsamı dışında kalmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan anılan Kanunun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından yapılabilecek indirimlere yer verilmiş olup anılan maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendinde;
“Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si.
Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.
...”
Hükmü bulunmaktadır.
Konu ile ilgili olarak 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde,
‘’10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu