Maliye Postası Dergisi
İMAR UYGULAMASI SONUCUNDA KURULAN İPOTEĞİN KALDIRILMASI İSTEMİ
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2022/(14)7-11998
K: 2023/866
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin satın almak suretiyle maliki olduğu 30392 ada 20 parsel sayılı taşınmazın belediye başkanlığınca ıslah imar planı uygulamasına tabi tutularak taşınmaz üzerinde davalılar lehine 4.950(Eski)TL için kanuni ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin ipotek tesisinden sonra taşınmazın maliki olduğunu, bu nedenle sorumluluğunun dağıtım cetveli ve tapuda belirtilen bedelle sınırlı olduğunu ileri sürerek bu bedel üzerinden taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
5. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ipotek bedelinin ancak rayiç değerin depo edilmesiyle kaldırılabileceğini, davacının yalnızca tapu kütüğünde yazılı miktarla sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olacağını, zira 1987 yılında tesis edilmiş kanuni ipotek bedelinin bügünkü koşullara göre değerinin çok düşük kaldığını, ayrıca taşınmazın ilk maliki ile sonraki maliki arasında bir ayrım yapılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı
6. İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.06.2016 tarihli ve 2014/166 Esas, 2016/273 Karar sayılı kararı ile; davacının dava konusu taşınmazı dava dışı Muzaffer Özberk ve ... Özberk'ten 17.12.1987 tarihinde satış suretiyle edindiği, davalılar veya murisleri lehine olan kanuni ipoteğin ise 15.09.1987 tarihinde 3804 yevmiye numarası ile tesis edildiği, buna göre davacının ipotek tesis edilirken taşınmazın maliki olmadığı, bu durumda taşınmazı sonradan satın alan davacının arttırılacak ipotek bedelinden sorumlu tutulamayacağı, sorumluluğunun sadece tapu kaydında yazılı olan ipotek miktarı ile sınırlı olduğu, bununla birlikte davacının sorumlu tutulabileceği kanuni ipotek miktarı da 4.950 (Eski)TL olup, Yeni Türk Lirası'na çevrildiğinde [4.950(Eski)TL = 0,00495 (Yeni) TL] ekonomik değer ifade etmeyeceğinden, davacı tarafa herhangi bir miktarı depo etmesi için süre verilmeyerek kanuni ipoteğin kaldırılmasına, davalıların kanuni ipoteğin tesis edildiği tarihte malik olan kişiye dava açmaları yönünden muhtariyetlerine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı
7. İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 04.02.2020 tarihli ve 2016/15171 Esas, 2020/1247 Karar sayılı kararı ile;
“…Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler. Zira, tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması ancak belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkündür.
Mahkemece, imar uygulamasına ilişkin işlem dosyası, özellikle dağıtım cetveli getirtilerek, davalılardan ne miktar taşınmaz alınarak davacı parseline katıldığı, katılan bu miktarın dava tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu keşfen saptandıktan ve belirlenen ipotek bedeli depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı
9. İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli ve 2021/93 Esas, 2021/273 Karar sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, davacının taşınmazı satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde kanuni ipotek mevcut olduğu, bir başka anlatımla davacının taşınmazı ipotekle yükümlü haliyle satın aldığı, davacı tarafından kanuni ipoteğe konu ipotek lehtarlarının (eldeki davada davalılar) imar uygulaması sonucunda taşınmazın ilk maliki olan kişinin arazisine eklenen taşınmaz parçasının bedelinin önceki malike ödendiği, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre imar uygulaması sonrasında oluşturulmuş kanuni ipoteğin varlığı hâlinde taşınmazı ipotekle yükümlü olarak alan sonraki malikin ipotek bedelinin artırımı için açılan davada ancak ipotek bedeli kadar sorumlu tutulacağı, dava tarihine göre belirlenecek arttırılmış bedelden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi
10. Direnme kararı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davanın değerinin lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden imar uygulaması sırasında alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerine göre belirlenmesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre mahkemece imar uygulamasına ilişkin işlem dosyası ile özellikle dağıtım cetveli getirtilerek davalılardan ne miktar taşınmaz alınarak davacı parseline katıldığı ve katılan bu miktarın dava tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu keşfen saptandıktan sonra belirlenen ipotek bedeli depo ettirilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
