Maliye Postası Dergisi
YURT DIŞINDA ÇALIŞAN VEYA YAŞAYAN TÜRK VATANDAŞLARININ TÜRKİYE’DEN ELDE ETTİKLERİ GELİRLERDE VERGİLENDİRME ESASLARI
Levent BAŞAK
1. GİRİŞ
Özellikle 1950’li yıllardan sonra Türkiye’den Avrupa’ya çalışmak amacıyla giden Türk vatandaşlarının büyük bir çoğunluğu çalışmak için gittikleri Avrupa ülkelerinde yerleşik duruma gelmiştir. Bu kişilerin çocuklarının büyük bir bölümü Avrupa ülkelerinde dünyaya gelmiş ve birçoğu doğdukları ülkelerin vatandaşlığına geçmiştir.
Günümüzde Avrupa’da yadsınamayacak miktarda Türk vatandaşı yaşamaktadır. Bu kişiler çalışma yaşamının her alanında faaliyet göstermektedir. Bu kişilerin büyük bir çoğunun hâlâ Türkiye ile olan bağları bulunmaktadır. Bu kişiler yaz aylarında Türkiye’ye kendi memleketlerine gelmekte ve tatil bitiminde ülkelerin dönmektedir.
Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları gerek Türkiye’de bulundukları süre zarfında gerekse yurt dışında Türkiye ile olan irtibatlarını koparmadıkları için Türkiye kaynaklı çeşitli kazanç ve/veya irat elde edebilmektedir. Bu kişiler genel olarak yurt dışında yerleşik olduklarından Türkiye kaynaklı gelirlerinin vergilendirilmesi sorunu ortaya çıkmaktadır.
Konunun önemine binaen bu makalemizde yurt dışında Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye kaynaklı elde ettikleri gelirlerde genel vergilendirme esasları üzerinde durulacaktır. Ancak öncelikle gerçek kişilerin gelirlerinin vergilendirilmesinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (GVK)(1) tam ve dar mükellefiyet olmak üzere iki mükellefiyet rejimini düzenlediği için bu mükelleflerin vergilendirilmesine yönelik genel esaslar üzerinde kısaca durulacaktır.
2. GVK’YA GÖRE TAM VE DAR MÜKELLEFİYETE TÂBİ GERÇEK KİŞİLER
Tam mükellefiyet sistemi GVK’nın 3’üncü dar mükellefiyete tâbi gerçek kişiler ise GVK’nın 6’ncı maddesinde düzenlenmiştir. GVK tam ve dar mükellefiyete tâbi gerçek kişilerin vergilendirilmesinde temelde vergi güvenliği amacıyla farklı yöntemler hüküm altına almıştır.
2.1.Tam Mükellefiyete Tâbi Gerçek Kişilerde Vergilendirme Esasları
GVK’nın 3’üncü maddesinde “Mükellefler” başlığı altında tam mükellefiyet esası hüküm altına alınmıştır. Buna göre Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişiler tam mükellefiyet rejimine göre gerek Türkiye’de gerekse dünyanın çeşitli ülkelerinde elde ettikleri gelirlerden ötürü gelir vergisine tâbi tutulacaktır.
Gerek tam gerekse dar mükellefiyet rejiminde mükellefiyet türü kişilerin Türkiye’de yerleşmiş olup olmadıklarına göre belirleneceği için GVK hangi hallerde bir gerçek kişinin Türkiye’de yerleşik olup olmadığını özel olarak GVK’nın 4’üncü maddesinde düzenlemiştir. Bu madde hükmünde “Türkiye’de yerleşme” başlığı altında şu düzenlemeye yer verilmiştir.
“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:
1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19’uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);
2. (202 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle değişen bent) Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”
GVK’nın 4’üncü maddesinde yapılan bu düzenleme uyarınca bir gerçek kişinin Türkiye’de yerleşmiş sayılıp sayılmayacağı aşağıdaki iki kurala göre tespit edilecektir.
1- Kişinin ikametgâhının Türkiye’de bulunup bulunmadığı,
2- Kişinin bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturup oturmadığı.
Buna göre bir kişinin ikametgahının Türkiye’de bulunması veya kişinin bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla “oturması” durumunda bu kişi Türkiye’de elde ettiği gelirlerden ötürü tam mükellefiyet rejimine göre gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında elde ettiği gelirlerden ötürü gelir vergisine tâbi tutulacaktır.
GVK’nın 4’üncü maddesi tetkik edildiğinde görüleceği üzere bir gerçek kişinin Türkiye’de yerleşik olup olmadığının tespitinde uyrukluk ölçütü esas alınmayacaktır. Yâni yabancı bir ülkenin uyruğunda (vatandaşlığında) bulunan yabancı bir gerçek kişi de GVK’nın 4’üncü maddesindeki şartlar dahilinde Türkiye’de tam mükellefiyete tâbi bir gerçek kişi olarak vergilendirilebilecektir.