Maliye Postası Dergisi
YURT DIŞI İŞTİRAK KAZANÇLARININ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Ufuk ÜNLÜ
1. Giriş
İştirak edilecek işletmeler yurtiçinden olabileceği gibi yurtdışından da olabilir. Yurt dışı iştirak kavramı, Türkiye’de yerleşik kurumların, yurt dışında faaliyet gösteren kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların, sermayelerine doğrudan veya dolaylı olarak katılmak suretiyle karşılıklı ve süreklilik arz eden, belirli bir organizasyon çerçevesinde gerçekleşen sermaye ve yönetim ilişkisini ifade etmektedir. İştirak nedeniyle elde edilecek kazanç, karı dağıtacak olan işletme tarafından kurumlar vergisine tabi tutularak vergilendirilmiş kazançlardır. İştirak kazancını elde eden işletme ise vergilendirilmiş olan bu kazancı kendi mali tablolarına intikal ettirdiğinde ise vergilendirilmiş kazanç yeniden vergiye tabi tutulacaktır. Bu durumu önlemek için Kurumlar Vergisi Kanununda birtakım düzenlemeler yer almaktadır.
Bu çalışmada, yurtdışı iştirak kazancı elde eden şirketlerin ilgili ülke mevzuatınca vergi iadesi ve benzeri gelirler kapsamında elde ettikleri kazançların yurtdışı iştirak kazancı olarak değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığı hususu hakkında açıklamalar yapılacaktır.
2. Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnaları
Kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançları Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5 inci maddesinde sayılmıştır. Kurumların yurtiçi iştiraklerinde elde ettiği kazançlarda istisna olduğu gibi, belli şartların var olması halinde yurt dışı iştiraklerden sağlanan kazançlar için de Kurumlar Vergisi Kanununun 5/b maddesi ile istisna tanınmıştır. Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesinin düzenlenmesi sırasında yurt dışı iştirak kazançlarının vergilendirilme esasları da göz önünde tutulmalıdır. Yurt dışı iştirak kazançlarında vergi istisnasından faydalanabilmek için aşağıda açıklanan şartların topluca, var olması gerekir;
Yurtdışında iştirak edilen kurumun bizdeki Anonim Şirket ya da Limited Şirket niteliğinde bir kurum olması gerekmektedir.
Türkiye’deki ana firmanın, iştirak üzerinde en az %10 hisseye sahip olması gerekmektedir.
İstisnaya konu olan kazancın elde edildiği tarih itibarıyla, geriye dönük en az 1 yıl boyunca ortaklığın (iştirakin) kesintisiz devam etmiş olması gerekmektedir.
İştirak kazancının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken (Nisan ayı) tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi.
İştirak edilen kurumun, faaliyette bulunduğu ülke mevzuatına göre en az %15 oranında kurumlar vergisi yükü taşıması gerekmektedir.
Örneğin Türkiye’de mukim ABC A.Ş. yurtdışında mukim olan ve otomobil üretimi ile uğraşan XYZ A.Ş.’nin sermayesine kesintisiz olarak 1 yıldır %20 oranında iştirak etmektedir. XYZ A.Ş.’nin mukimi bulunduğu ülkede kurumlar vergisi oranı da %20’dir. Mevcut veriler ışığında ABC A.Ş. yurtdışı iştirak kazancını kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer etmesi halinde iştirak kazancı istisnasından faydalanabileceği düşünülebilir. Ancak burada vergi oranı %20 olmasına karşılık asıl olarak efektif vergi yükünün tespit edilmesi gerekmektedir. XYZ A.Ş.’nin 2006 kurum kazancının 800 birim olsun. Bu ülke kanunlarına göre XYZ A.Ş.’nin kanunen kabul edilmeyen giderleri 200 birim olsun. XYZ A.Ş.’nin kazancının 500 birimlik kısmının da bu ülke kanunlarınca vergiden istisna edilmiş olduğunu kabul edersek efektif vergi yükü aşağıdaki gibi olacaktır;
Bilanço Karı |
: 800 |
KKEG |
: 200 (+) |
İstisnalar |
: 500 (-) |
Mali Kar |
: 500 |
Kurumlar Vergisi |
: 100 (500*0,2) |
Efektif Vergi Yükü |
: 100/800=%13 |
Diğer şartlar gerçekleşmiş olmasına karşın vergi yükü %13 olduğu için yurtdışı iştirak kazancı istisnasından yararlanılması mümkün değildir.
3. Kesinleşen İade Tutarlarının Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası Olarak Değerlendirilmesi
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasında da bu kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların tam mükellef olarak gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançlarının tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükmüne yer verilmiştir.