Maliye Postası Dergisi
YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARMA İŞLERİNDE “MÜŞTEREK GENEL GİDERLER”İN DAĞITIM SORUNSALI
Ahmet Mücahit SAVAŞ
Gelir Vergisi Kanunu’nun 43’üncü maddesinin 2’nci fıkrası, yıl içinde inşaat ve onarım işlerinin bu işler dışındaki diğer işlerle birlikte yapılması durumunda ortak genel giderlerin, inşaat ve onarım işleri için yıl içinde yapılan harcamalarla diğer işlere ait satış ve hasılat tutarlarının birbirine oranlanarak dağıtım yapılacağını hüküm altına almıştır. Ancak bu düzenleme çerçevesinde dağıtım anahtarı oluşturulurken uygulama da bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin madde hükmünde yer alan “Satış” ibaresinden kurumların bir dönem boyunca gerçekleştirdikleri “Net Satışlar”ın mı yoksa Brüt Satışlar”ın mı dikkate alınacağı anlaşılmamaktadır. Madde hükmünde “satış” ibaresine ilişkin herhangi bir ayrım ya da tanımlama yapılmamıştır. Bu bağlamda “satış” ibaresinden anlaşılması gereken “Net Satışlar”dır. Yani satış tutarından iade ve indirimlerin çıkartılması sonucunda elde edilen tutar dağıtım anahtarında kullanılacaktır.
İnşaat ve onarma işlerinin diğer işlerle birlikte yapılması durumunda ortaya çıkan ortak genel giderlerin dağıtımında kullanılacak anahtar oluşturulurken uygulamada karşılaşılan başka bir sorun ise mezkur madde hükmünde yer alan “Diğer İşler” ibaresinden ne anlaşılması gerektiğidir. Bu konu ile ilgili iki görüş doğmuştur.
Bir görüşe göre, “diğer işler” ticari kazancın veya kurum kazancının kaynağını teşkil eden bir ticari organizasyonun varlığını gerektiren ve süreklilik arz eden işletme faaliyetleridir. Madde metninde yer alan “diğer işler” ifadesiyle, ticari organizasyonun varlığını gerektiren ve süreklilik arz eden işletme faaliyetlerinin kastedildiği açıktır. Arızi olarak yapılan aktifte kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetlerin, menkul ve gayrimenkul malların satılması, kiraya verilmesi, bankadaki mevduat dolayısıyla faiz geliri elde edilmesi, elde bulunan yabancı parlar için oluşan kur farkları gibi faaliyetlerden gelir elde edilmesi durumunda, elde edilen bu gelirler devamlılık unsuru çerçevesinde elde edilmediğinden dolayı dağıtım anahtarında dikkate alınmayacağı ileri sürülmüştür. Bu görüşün temelini oluşturan düşünce “iş”in başlı başına bir organizasyon çerçevesinde yapılıp yapılmadığını aramaktadır. Bu görüşü reddeden ikinci görüş ise “iş”in bir organizasyon çerçevesinde yapılıp yapılmadığını aramamaktadır.
İkinci görüşün dayanağını ise ticari işletmenin başlı başına kendisinin zaten bir organizasyon olduğu, her türlü elde ettiği gelirinin bu organizasyona bağlı olarak elde edildiği oluşturmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesinde yer alan ticari kazanç tanımı da, ticari işletmeye bağlı her türlü geliri ticari kazanç olarak etmesi bu dayanak ile paralellik oluşturmaktadır. Bir organizasyona dahil her türlü gelir ticari kazanç sayılırken, organizasyonun ortak genel giderlerinin de bu gelirler arasında paylaştırılması bir mantık bütünlüğünün gereğidir. Dolayısıyla “diğer işler” ibaresinden gelir getirici bütün işlemlerin anlaşılması ve bu işlemlerden elde edilen hasılat veya gelire ortak genel giderlerden pay verilmesi gerekir.