Diğer Haberler
Yargıtay Kararı: " Kadın Çalışan Evlendikten 1 Yıl İçinde Ailevi Nedenlerle İstifa Etse Bile Kıdem Tazminatına Hak Kazanır"
İşçi olayı İş Mahkemesine taşıdı. Mahkeme istifa belgesinde "ailevi nedenlerle" işten ayrıldığını belirttiği, evlilik nedeniyle işten ayrıldığını beyan etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin davacı kadının tazminat talebini reddeden kararını bozdu.
Dairenin bozma kararında, yasaya göre, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde iş akdini feshedebileceği bildirildi.Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkının, evlilik tarihinden itibaren başladığı anlatılan kararda, bu hakkın sadece kadın eşe tanındığı, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılması gerektiği vurgulandı.
Somut olayda, kadın işçinin "şahsi-ailevi" sebeplerden dolayı kendi isteğiyle ayrıldığını belirterek, iş akdini feshettiği aktarılan kararda, dava dilekçesinde çalışma hayatının evliliğe olumsuz yansıdığının belirtildiğine işaret edildi.
Kararda, "Her ne kadar davacı, fesih dilekçesinde açıkça evlilik nedeniyle iş akdini feshettiğini beyan etmemiş ise de ailevi nedenlerle iş akdini feshettiğini, dava dilekçesinde de çalışma hayatının evliliğine olumsuz yansıdığını bildirmiştir. 'Evlilik' de ailevi sebepler arasında olduğundan ve yasal süresi içinde talep edilmiş bulunması nedeniyle iş akdinin evlilik sebebiyle feshedildiğinin kabulüyle kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekir." ifadeleri yer aldı.
Öte yandan, kadın işçinin, iş sözleşmesini evlilik nedenine dayalı feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığının, her bir somut olay yönünden ayrı değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak, yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, yasa koyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi, evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir iş yerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum, evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir."