Devamsızlık nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, belirtilen günlerde raporlu olduğunu, ağır işlerde çalıştırılması nedeniyle bel fıtığı rahatsızlığı bulunduğunu öne süren işçi, iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi talebiyle dava açtı.

Davalı şirket ise işini gereği gibi yapmayan işçinin, üst üste 3 gün işe gelmediğini, üçüncü gün sonunda bir günlük rapor sunduğunu, diğer günler için herhangi bir mazeret bildirilmediğini ileri sürdü.

İş akdinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini öne süren şirket, davacının kıdem, ihbar tazminatı ile ücret alacağının bulunmadığını iddia ederek davanın reddini istedi.

Davaya bakan Sakarya 2. İş Mahkemesi ise işçiye kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve ücret alacaklarının ödenmesine hükmetti.

Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin kararında, 4857 sayılı İş Kanunu'ndaki hüküm gereğince, "İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi halinde" işverenin haklı fesih imkanına sahip olduğu hatırlatıldı.

Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde ise işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanına sahip olmadığına işaret edilen kararda, "İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller" işe devamsızlığı haklı kılan nedenler arasında sayıldı.

Kararda, mazeretin ispatında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmesi gerektiği vurgulandı.

Davacının iş akdinin üç gün işe gelmemesi nedeniyle devamsızlıktan dolayı feshedildiği aktarılan kararda, işçinin işe gelmediği günlerden sadece biri için mazeret bildirdiği ve tıp merkezinden aldığı raporu sunduğu belirtildi.

İşçinin, işe gelmediği günlerden birinde arkadaşının düğününe katıldığı anda çekilen fotoğrafları sosyal medyada paylaştığı ve bu fotoğrafa yapılan yazışmalara yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Davacının sosyal medya paylaşımlarında arkadaşının düğününe katıldığına ilişkin görsellerin altında başka bir arkadaşı arasında geçen konuşmada, davacıya hitaben 'Sana izin vermediler ki hoş senin izne ihtiyacın yok' dendiği davacının ise 'Ben o işi hallettim' dediği, 'Doktor amcan mı halletti?' sorusu üzerine davacının 'Yok abi amcam var Ankara'da savcı' şeklinde yazışmalar olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu sosyal medya yazışmaları ve davacının işverene verdiği savunmanın birlikte değerlendirilmesi neticesinde alınan raporun sıhhatli olmadığı, geçerli kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır."

Kararda, mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak kıdem ve ihbar tazminatına hükmedildiği, bunun da bozmayı gerektirdiği ifade edildi.