Diğer Haberler
Yargıtay Kararı : " İşçiye Bir Eylemi Sebebiyle İki Ayrı Ceza Verilemez"
İş yerinde kendisine ‘ispiyoncu’ diyen mesai arkadaşıyla kavga eden işçiye kınama cezası verildi. Bir hafta sonra, aynı olay sebebiyle işten çıkartılan işçi olayı dava konusu yaptı.
İşçi kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istedi.
Davalı işveren ise davacının belirttiği tarihlerde davalı işyerinde döşeme elemanı olarak çalıştığını, işyerinde bir kavgaya karıştığı için haklı nedenle işten çıkartıldığını, kavganın oluşma nedeninin davacının davranışları olduğunu dile getirdi. Davacının kavgacı ve geçimsiz yapıda olduğunu, sundukları tutanak ve cd içeriği ile bunun kanıtlanacağını ve herhangi bir alacağı olmadığına dair ibraname imzaladığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, işçinin tazminat taleplerini reddetti, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı hem davacı hem de davalı avukatları temyiz etti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçiye önce kınama cezası verildiğine bir süre sonra aynı eylemden dolayı işten çıkartma cezası verildiğine dikkat çekti.
Kararda, “Kavgadan dolayı işçinin savunmasının alındığı ve 2 gün izin verildiğini, izin dönüşü kınama cezası verilerek işine devam ettiği, sonrasında rapor alan davacının rapor bitiminde işe başladığında işine son verildiği anlaşılmaktadır. Kınama cezası verilen davacının aynı sebeple bu kez işten çıkartılmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ile iş arkadaşına kavgadan sonra kınama cezası verildiği, 5 gün sonra bu kez davacı için fesih ihbarı düzenlenerek davacının iş akdinin olay gerekçe yapılarak haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. Böylece iş arkadaşı ile yaşadığı tartışma ve kavga olayı nedeniyle önce kınama cezası ile cezalandırılan davacının iş akti sonrasında aynı nedenle feshedilmiştir. Aynı eyleme iki ayrı ceza verilemeyeceğinden davacının iş akdinin feshi haksız olup, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir” ifadeleri yer aldı.