Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan gibi ülkelerin vatandaşları üzerinden yüzde 50-60 düşük fiyata Türkiye'deki müşterilerine vekaletle satılan yabancı plakalı ikinci el lüks araçların, kayıt dışı bir pazar yaratmaya başladığı iddia edildi.

Oto galericileri, yabancı ülkelerde yaşayan kişiler üzerine kaydı yapılan, Türkiye'deki müşterisine ise vekaletle kullanım hakkı verilen satış yönteminin, devleti büyük ekonomik kayba uğrattığı, vatandaşlar arasında ise mağduriyetlere yol açabileceği uyarısında bulundu.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, kayıt dışı ticaret, Türkiye'ye komşu Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan'da bu işi yapanlar ve onların İstanbul'daki aracılarıyla telefon veya internet üzerinden kurulan bağlantıyla başlıyor. Aracılara, satın almak istediği özellikleri taşıyan ikinci el lüks araç talebini ileten müşteri, bu ülkelerden Türkiye'deki muadillerine göre yüzde 50-60 düşük fiyata temin edilen araç için bir miktar ödeme yapıyor, kalan borcu ise araç kendisine teslim edildikten sonra kapatıyor. Bu arada, aracılar satışını yaptıkları lüks araçları, söz konusu ülkelerde yaşayan kişilerin üzerine kayıt yaptırıyor, Türkiye'deki müşterilerine ise vekaletle kullanım hakkı sağlıyorlar. Alanın da satanın da memnun gibi göründüğü ticaretin kaybedeninin ise devlet ve vatandaş olduğunu söyleyen oto galericileri, bu tür satışlara "dur" denilmemesi halinde ciddi mağduriyetler yaratabileceği uyarısında bulunuyor.

"Çok ciddi bir sektör olmaya başladı"

Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yeni ama kayıt dışı bir sektör oluşmaya başladığını söyledi. Yanık, Türkiye'nin komşu ülkelerinden, özellikle Bulgaristan, Romanya, Gürcistan üzerinden vekalet yoluyla Türkiye'ye araç satışları başladığını ifade ederek, "Türkiye'de de bu çok ciddi bir sektör olmaya başladı, ileride ciddi anlamda da hem ekonomik kayba yol açacak hem de vatandaşlarımızı mağdur bırakacak" dedi. Sistemin nasıl işlediğine değinen Yanık, şöyle konuştu:

"Bulgaristan'dan, Gürcistan'dan, Romanya'dan modelli, lüks araçlar, oranın vatandaşları üzerine satış yapılıyor ve Türkiye fiyatına baktığınız zaman 100 bin liralık bir aracı yüzde 50-60 düşük fiyatla oradan satın alabiliyorsunuz. O ülkelerin vatandaşlarına bu araçlar satılıyor, aracı alan Gürcistan, Bulgaristan ya da Romanya vatandaşı, Türkiye'de talepte bulunan şahısa Türkiye'de kullanılmak üzere 3 isime kadar vekalet veriyor. Gümrükte bu arabayla vekalet size teslim ediliyor ve siz Türkiye'de bunu çok rahat kullanabiliyorsunuz. Müşteriden sadece arabanın sigortasının yapılması isteniyor." 

"Telafisi mümkün olmayacak sorunlar ortaya çıkacak"

Türkiye'de işin boyutlarının büyümeye başladığına dikkati çeken Yanık, "Şu anda Türkiye'de bu şekilde çok ciddi satışlar var. Ekonomik olarak çok ciddi kayıp, devletimiz, milletimiz zarara uğratılmakta ve eğer birisi bu işe 'dur' demezse ileride de telafisi mümkün olmayacak sorunlar ortaya çıkacak" ifadelerini kullandı. Yanık, Türkiye'deki müşterilerin parasını ödemelerine rağmen aracın sahibinin söz konusu ülkelerde göründüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bu yabancı plakalı arabalara Türkiye'de sahip olma şansınız yok, ruhsat sahibi x kişi, kullanma hakkı sizde. Yarın bir gün bu ticaret pazarı bozulursa, bu arabalar elde kalacak ve buraya yatırılan paralar hiçbir şekilde temin edilemeyecek. Yani bir şekilde dolandırıcılık olacak. Siz de bu işe ortak olarak yapılan dolandırıcılığa ortak olmuş olacaksınız. Yasal bir güvencesi yok. Hiçbir şekilde sizin yurt dışından getirilen yabancı plakalı araçlara, Türk plakası takma şansınız yok. Sadece oradaki kişinin vermiş olduğu vekaletle siz bu arabayı burada istediğiniz gibi kullanıyorsunuz."

Bu tür satın almaların, "lüks bir araca kolayca sahip olmak" dürtüsüyle yapıldığını ifade eden Yanık, Türkiye'de milyarlarla ifade edilen araçlara, yurt dışında üçte bire varan düşük fiyatla sahip olunduğunu vurguladı. 

"Plakalara yazılan cezaları bile ödemiyorsunuz"

Yanık, bu araçların belirli periyotlarla yurda giriş çıkış yapması şeklinde zorunluluğunun olmadığını, vekalet bulunduğu müddetçe rahatça kullanıldığını belirterek, "Hatta aracılar, 'Yediğiniz cezaları bile ödemeyin' diyorlar. 'Kameralardan, OGS ve KGS'den Kaçak bile geçseniz, bu cezalar plakaya yazılacağından dolayı siz bu cezalardan bile muafsınız' diyorlar" diye konuştu.

Türkiye'de, plakalarına ceza yazılan yabancı ülkelere ait tırlardan, gümrük kapılarında entegre sistem olmadığı için bu cezaların tahsil edilemediğini hatırlatan Yanık, söz konusu yabancı plakalı lüks araçların da bu boşluktan yararlandığını sözlerine ekledi.