Maliye Postası Dergisi
VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE SAĞLANAN VERGİ İNDİRİM MÜESSESESİNDE DEVAM EDEN MEVCUT SORUNLAR
Erol DELİKTAŞ
08.03.2017 tarih ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6824 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga olan mükerrer 121. maddesi “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” başlığı ile yeniden ihdas edilmiştir.
Bu düzenleme ile 01.01.2018 tarihinden itibaren verilecek yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için (şartları taşıyan ve belirlenen mükellefler tarafından) kurumlar vergisi mükellefleri tarafından hesaplanan kurumlar vergisi tutarının % 5 ‘lik kısmı ile ticari, zirai ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükelleflerinde ise, bu kazançlara isabet edenhesaplanan gelir vergisi tutarının % 5 ‘lik kısım ve belirlenmiş tutarla sınırlı olmak üzere vergi indirim müessesinden yararlanılmıştır. Maddenin uygulanmasına yönelik usul ve esaslar 301 Seri No’lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile yapılmıştır.
Düzenlemeye yönelik birçok sorun, haksızlık ve ihtilaf ortaya çıkması neticesinde; 01.01.2020 tarihinden sonra uygulanmak üzere; mevcut sorunların giderilmesi amacı ile 7194 sayılı kanunla GVK Mükerrer 121 nci maddede bir takım değişikliklere gidilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile bazı olumlu düzenlemeler getirilmiş olsa bile, halen bazı sorunların devam ettiği ve mükelleflere haksız ve hukuksuz olarak indirim hakkından istifade imkanı vermeyen durumlar mevcudiyetini korumaktadır.
Bu çalışmamızda; GVK Mükerrer 121 nci maddesinde düzenlenen Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi konusu yasal mevzuat hükümleri, özelge ve yargı kararları çerçevesinde ele alınarak uygulamada yer alan mevcut sorunlara değinilmeye çalışılacaktır.
Kanun getiriliş amacı ile indirimin uygulamasına yönelik kanun ve tebliğ düzenlemeleri; bazı yönlerden çelişki yaratmaktadır. “İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir.” şeklindeki lafzi ifade; mükellefler ile idareyi karşı karşıya getirmektedir.
Bilindiği üzere; 29/03/2019 tarih ve VUK-115/2019 sayılı 115 No’lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yıllık gelir vergisi beyannameleri ertesi yılın 01-31 Mart tarihleri arası, yıllık kurumlar vergisi beyannameleri ertesi yılın 01-30 Nisan tarihleri arasında verilmektedir.
Örneğin; 2020 takvim yılının kurumlar vergisi beyannamesini, 01 Nisan 2021 tarihinde tarh ve tahakkuk ettiren bir mükellefin; Vergi İndirim hakkının 1 yıllık diğer vergilere mahsup süresinin; beyanın verildiği tarihten sonraki tarihten itibaren mi başlatılması gerektiği, yoksa 01.05.2021 tarihinden itibaren başlatılması gerektiği durumu net değildir. Bu durum ise; mükelleflerin 2021/Mart Dönemi tahakkuk eden Muhtasar Beyanname, ÖTV, Damga ve KDV Beyannamelerine ait borçlarına mahsup talep edememesine neden olmaktadır.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü tarafından 27.10.2020 tarih ve E.524379 sayılı yazıda;
“kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son tarihten itibaren bir tam yıl içinde tahakkuk eden diğer vergi borçlarına mükellef kurumun talebine istinaden mahsup edilmesi mümkün olduğu, beyannamenin verilmesi gereken son tarihten önce tahakkuk eden diğer vergi borçlarına mahsubu mümkün bulunmamaktadır. “ şeklinde görüş verilmiştir.
Bu görüş; 2019 takvim yılı yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinin; 115 No’lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile Mayıs/2020 sonuna kadar uzatılması sonucunda ortaya çıkan duruma ilişkin olarak vermiştir. Bu durum ise; bazı mükelleflerin mahsup taleplerinin red edilmesine ve haksız olarak gecikme zammı uygulaması ile muhatap olmalarına neden olmuştur.