Maliye Postası Dergisi
VERGİ UYUŞMAZLIKARININ ÇÖZÜMÜNDE YENİ BİR AŞAMA: İSTİNAF KANUN YOLU
İstinaf kanun yolu, ilk derece idari (vergi) mahkemeler ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur. İstinaf kanun yolu, ilk derece mahkemesi ile temyiz mahkemesi arasında oluşturulmuş yargı yerlerinde kullanılır. İstinaf, sözcük olarak “mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bir üst mahkemeye götürme” anlamına gelmektedir. 6545 sayılı Kanunla 2576 sayılı “Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun”da ve 2577 sayılı “İdari Yargılama Usulü Kanunu”nda yapılan değişiklik ve eklenen hükümlerle bu anlamda istinaf kanun yolu ikinci derece mahkemeler olarak ihdas edilmiş, böylece idari (vergi) yargı sistemimiz üç dereceli hale getirilmiştir. Yapılan yeni düzenleme ile ilk derece yargılama mercii konumunda olan idare ve vergi mahkemelerinin vermiş olduğu kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulmadan önce mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine “istinaf” başvurusunda bulunulması zorunludur.
Adli yargıda olduğu gibi idari yargıda da “istinaf kanun yolu”nun düzenlenmesi, bu yolun yargıdaki iş yükü fazlalığına bir çözüm olarak görülmesinden ve yargısal denetimin daha adil hale getirilmesi amacıyla yargı yeri denetim sayısının arttırılmasında yarar umulmasından kaynaklanmaktadır. Denilebilir ki istinaf kanun yolu müessesesi benimsenmeden önce, tek hakimli ilk derece mahkemelerinin verdiği kararlara karşı kullanılabilecek bölge idare mahkemelerinde “itiraz kanun yolu” bulunmaktaydı.Ancak belirtilen itiraz kanun yolu, istinaf incelemesi niteliğinde değildir. Yasal düzenlemeye göre itiraz kanun yolu üzerine verilen kararlar kesin nitelikte olup bu kararların temyizi olanaksızdır;buna mukabil istinaf kararlarının bir üst derece mahkemesinde temyizi mümkündür.Diğer taraftan istinaf incelemesi, temyizin şekil ve usullerine tabidir; ancak bu incelemeyi yapan mahkeme esas hakkında kararını verirken sadece hukukilik denetimi yapmamakta, ilk derece mahkemesinde olduğu gibi, dava ile ilgili maddi olay incelemesini de gerçekleştirmektedir.