Maliye Postası Dergisi
VERGİ İNCELEMESİNE İBRAZ EDİLMEYEN YASAL DEFTER VE BELGELERİN YARGI MERCİLERİNE İBRAZ EDİLMESİ
Yasin ŞEN
1-GİRİŞ
Vergi Usul Kanununun 253’üncü maddesinde, “Bu kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.” ibaresi yer almakta olup, bu düzenleme uyarınca mükellefler yasal defter ve belgelerini beş yıl süreyle muhafaza etmek zorundadır. Vergi Usul Kanununun 256’ncı maddesinde ise “Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişiler ile mükerrer 257 nci madde ile getirilen zorunluluklara tabi olanlar, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar” hükmü yer almakta olup, bu madde ile mükelleflere tutmuş oldukları yasal defterler ile belgelerini inceleme elemanlarına ibraz etme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu yükümlülüklere uyulmaması halinde uygulanacak yaptırımlara makalenin devamında yer verilecektir.
2-MUHAFAZA VE İBRAZ YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR
Vergi Usul Kanununun 253 ve 256’ncı maddeleri ile mükelleflere muhafaza ve ibraz yükümlülüğü getirilmiş, yine aynı Kanunun çeşitli maddelerinde muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımlara yer verilmiştir. Bu yaptırımlardan birincisi Vergi Usul Kanunun 30/3 maddesinde yer almakta olup, bu maddede muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesi resen tarh nedeni olarak sayılmıştır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun vergi indirimi başlıklı 29/3 maddesinde, “…indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.” ibaresi yer almaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere mükelleflerin yaptıkları KDV indirimleri ancak yasal defterlere kaydedilmek suretiyle geçerlilik kazanacaktır. Mükelleflerin yasal defterlerini inceleme ibraz etmemeleri halinde indirim konusu yaptıkları KDV leri yasal defterlerine kaydedip kaydetmedikleri tespit edilemeyecek ve indirim konusu yapılan KDV lerin tamamının reddedilmesi gündeme gelecektir. Vergi inceleme elemanları bu durumda vergi inceleme raporu tanzim ederek indirim konusu yapılan KDV lerin tamamını reddederek gerekli tarhiyatları önerecek ve bu tarhiyatın yasal dayanağı Vergi Usul Kanununun 30/3 ve KDV Kanununun 29/3 maddeleri olacaktır.
Muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak ikinci yaptırım ise Vergi Usul Kanununun mükerrer 355’inci maddesi uyarında kesilecek özel usulsüzlük cezası olacaktır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355’inci maddesinde “Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257’nci madde hükmüne uymayanlar için ceza” konusunu düzenlemiş ve kanuna aykırı hareket eden birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 2020 yılı için 2.300,00-TL özel usulsüzlük cezası kesileceği hükmüne yer verilmiştir. Buna göre muhafaza ve ibraz yükümlülüğünü yerine getirmeyen mükellefler adına özel usulsüzlük cezası da tatbik edilecektir.