Maliye Postası Dergisi
VERGİ HUKUKUNDA EKONOMİK YAKLAŞIM İLKESİNİN KAPSAMI VE SINIRLARI
Ümit BOZKURT- E.Serdar TOKSOY
EKONOMİK YAKLAŞIM İLKESİNİN KAVRAM VE KAPSAMI
Ekonomik yaklaşım ilkesinin kavramsal tanımlamasını yapmak noktasında bu kavramı oluşturan kelimeler ayrı ayrı nitelendirilerek ele alınmakla birlikte, farklı yazarların bu kavrama yönelik farklı tanımlamalarına da rastlamak mümkündür.
Vergi hukukundaki anlamıyla ekonomik yaklaşım, vergiyi doğuran olayın saptanmasında ve vergi kanunlarının yorumlanmasında tarafların yapmış oldukları hukuki biçimlerin ötesine geçip olayın gerçek ekonomik ve içeriklerin esas alınmasıdır.(1) Buna göre vergi hukukunda kanunun amacından hareketle yorumlanması ekonomik yaklaşımın uygulanması sonucunu doğurmaktadır. Bu açıdan ekonomik yaklaşım vergi hukukunda amaçsal yorumun bir uzantısıdır. Yazarlar ekonomik yaklaşımı maddi olayın saptanmasını ve hukuk normlarının yorumlanmasını içeren bir üst kavram olarak kullanmaktadırlar. Bu kullanıma göre göre yaklaşım ekonomik irdeleme ve ekonomik yorum olmak üzere iki boyuttan oluşmaktadır. Vergiyi doğuran olayın ekonomik nitelik temelinde saptanması ekonomik irdeleme; vergiyi doğuran olaya uygulanacak hukuk normunun ekonomik gerçekler temelinde tespit edilmesi ise ekonomik yorumdur.
Vergi hukuku yazınında egemen olan görüş ekonomik yaklaşımın yorumlama ve nitelendirme ilkesi olduğudur. Burada ekonomik yaklaşım, amaçsal bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir. Vergi hukukunda ekonomik yaklaşım, hukuksal bir yaklaşımın karşıtı değildir. Vergi hukukunun amacına yönelik; mali gücü kavramaya yarayan bir ilkedir. (2)
Nitekim 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin b fıkrasında “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır”. ifadesi vergi kanunlarının yorumlanmasında ve vergilendirmenin mahiyeti ile ilgili yapılacak değerlendirmelerde ekonomik yaklaşım ilkesinin ön plana çıktığının bir göstergesidir.
Vergi kanunlarının her hal ve durumda ekonomik yaklaşım ilkesi doğrultusunda ele alınmasını gerektiren genel bir uygulama, kural veya yaklaşım bulunmamakla birlikte yorumlamada ekonomik anlama uygun bir şekilde hareket etmenin vergi kanunlarının anlam ve amacına uygun lduğu kabul edilebilir.
EKONOMİK YAKLAŞIM İLKESİNİN SINIRLARI
Ekonomik yaklaşımın amaçsal yorumun bir uzantısı olarak dayandığı ilkeler belirli olmakla birlikte asıl güçlük sınırlarının belirlenmesinde yatmaktadır. Ekonomik yaklaşıma yöneltilen eleştiriler de sınırlarının belirsizliğinden kaynaklanmaktadır. Ancak bu belirsizlik nedeniyle yaklaşımdan vazgeçmek uygun bir çözüm değildir. Adaletin mali güç temelinde sağlandığı vergi hukuku alanında ekonomik irdeleme temel bir yöntemdir. Bu nedenle ekonomik yaklaşımdan vazgeçmek yerine, hukukun üstünlüğü egemenliğinde yaklaşımı belirli sınırlar içinde uygulamak daha akılcı bir çözümdür. (3) Bu kapsamda değerlendirildiğinde ekonomik yaklaşım belirli sınırlar dahilinde ve kendisi için belirlenmiş sınırlar içerisinde hareket etmelidir. Ekonomik yaklaşım bir yasal ilkedir. Bundan dolayı hiçbir şekilde uygulayıcıları hukuki sınırların aşılmasına yönelik bir yola sevk etmemelidir. Aksi bir durumda ise uygulanmamalıdır. Bu sebeple ekonomik yaklaşımın sınırlarının belirlenmesinde en geniş tanımıyla kanunun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkeleri ile birlikte verginin yasallığı ve somut maddi olaya bağlılık ilkeleri temel dayanak noktaları olmalıdır.
Vergi hukuku açısından hukuki güvenlik ilkesi; vergi hukuk kurallarının belirli olmasını gerektirmektedir. Bu anlamda hukuki güvenlik ilkesi mükelleflerin uymak zorunda oldukları hukuki düzenlemeleri önceden bilmeleri anlamını taşımaktadır. (4)
Açıklamalar kapsamında değerlendirdiğimizde aslında ekonomik yaklaşımın sınırları iki başlık altında toplanabilir. Bunlardan ilki ekonomik yaklaşımın kanunun sınırlarını aşamayacağı, bir diğeri ise gerçekleşen somut olayın yerine başka bir durumun ikame edilmemesi veya mevcut somut olayın kendi dinamikleri içerisinde değerlendirilmesidir.
Vergi hukuku alanında ekonomik yaklaşımın kabul görmesi, idarenin kanunları keyfi ve takdiri bir şekilde uygulayacağı anlamına gelmez. Vergi hukukunun temel ilkelerinden biri kanuna dayanmasıdır. Ekonomik yaklaşımda da bu ilkesel sınırlama göz ardı edilemez. (5)