Maliye Postası Dergisi
UZLAŞTIRMACI OLARAK ELDE EDİLEN KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
Hasan Basri CAN
1. Giriş
Uzlaşma, taraflardan her birinin kendi talebinden ödün vermesi sonucunda farklı taraflar arasında varılan anlaşmadır. Uzlaştırma, şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenin özgür iradeleri ile kabul etmeleri ve karar vermeleri hâlinde gerçekleştirilir. Bu kişiler anlaşma yapılana kadar iradelerinden vazgeçebilirler. Hukuki süreçlerde, Cumhuriyet Başsavcısı tarafından hukuki problemin çözülmesi, adliyelerde oluşan fazla dava dosyalarından dolayı, mahkemelere yansımış davaların süreçlerinin daha hızlı sonuçlanması açısından, davacı ve davalı olan iki taraf arasında hukuki problemin çözümüne yönelik anlaşmalarını sağlayan avukat ya da hukuk bürosu çalışanlarına uzlaştırmacı denir. Uzlaştırmacılara her yıl Adalet Bakanlığınca hazırlanan tarifeye göre ücret ödenir.
Uzlaştırmacı olan kişilerin elde ettikleri kazancın yanısıra farklı kaynaklardan kazanç elde etmeleri, bir başka deyişle bir işverene bağlı olarak çalışmaları veya emekli maaşı almaları halinde bu kişilerin elde ettikleri kazanç üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılması süreçleri hakkında yazımız içerisinde bilgi verilecektir.
2. Uzlaştırmacılık Mesleği
Uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle başlatılan soruşturma veya kovuşturma sırasında; şüpheli veya sanık ile mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcinin, Cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirilen tarafsız bir uzlaştırmacı marifetiyle anlaştırılmaları suretiyle, uyuşmazlığın giderilmesi sürecine uzlaştırma denir. Şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören arasındaki uzlaştırma müzakerelerini yöneten, Cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirilen avukat veya hukuk öğrenimi görmüş kişiye ise uzlaştırmacı denir.
Uzlaştırma kurumu Türk Ceza Hukuku’na ilk olarak 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin 8 inci fıkrasında yapılan düzenleme ile girmiştir. 6 Aralık 2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun ile TCK m. 73/8 yürürlükten kaldırılmış ve uzlaştırma usulünü düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253, 254 ve 255 inci maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Son olarak, 2 Aralık 2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 34 ve 35 inci maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254 üncü maddelerinde değişiklik yapılmıştır. Bunlardan bazıları; uzlaştırma kapsamındaki suçların sayılarının artırılması, takibi şikâyete bağlı olan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamına giren suçların uzlaştırma kapsamına alınması ve suça sürüklenen çocuklar açısından uzlaştırmanın kapsamının genişletilmesine ilişkindir.(1)
Ağırlıklı görüş uzlaştırmanın karma hukuki niteliğe sahip olduğu ve bir yönüyle maddi ceza hukuku, diğer yönüyle de ceza muhakemesi hukuku kurumu olduğu şeklindedir. Uzlaştırma kapsamındaki bir suçla ilgili olarak, uzlaştırma usulü uygulamadan muhakemeye devam edilemez. Bu nedenle uzlaştırma bir “muhakeme şartı”dır. Ancak taraflar arasında uzlaşmanın sağlanması ve uzlaştırmanın koşullarının gerçekleşmesi, failin ceza sorumluluğunu ve devletin cezalandırma yetkisini ortadan kaldırdığı için uzlaştırma aynı zamanda maddi ceza hukuk kurumudur.(2)
Eğitim kuruluşlarına hukuk öğrenimi görmüş uzlaştırmacı adayları yönünden; üniversitelerin hukuk fakültesi mezunlarının yanısıra, üniversitelerin siyasal bilgiler fakültesi, iktisadi ve idari bilimler fakültesi, iktisat fakültesi, işletme fakültesi mezunlarından veya en az dört yıllık yükseköğrenim yapmış polis akademisi mezunlarından, müfredatında; anayasa hukuku, ceza hukuku (genel hükümler), ceza hukuku (özel hükümler), ceza muhakemesi hukuku, hukuk başlangıcı/hukuka giriş/hukukun temel kavramları/temel hukuk, ticaret hukuku, iş hukuku, borçlar hukuku derslerinden en az ikisini başarılı olarak görmüş olanlar uzlaştırmacı eğitimine başvurabilir. İki yıllık önlisans öğreniminden sonra dikey geçişle dört yıllık yükseköğrenimini yukarıda anılan fakültelerden birinden mezun olarak tamamlayanların da eğitim kuruluşlarına başvurabilmeleri için; yukarıda anılan derslerden en az ikisini, önlisans öğrenimi sırasında veya dikey geçiş sonrası lisans öğrenimi sürecinde görmüş olmaları ve bu derslerden başarılı olmuş olmaları gerekir.
3. Uzlaştırmacı Olarak Elde Edilen Kazancın Vergilendirilmesi
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
- “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”,
- “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,
...
Yukarıdaki bentlerde yazılı vergi tevkifatının yapılmasında 96 ncı madde hükmü göz önünde tutulur.’’
Hükümlerine yer verilmiştir.