Maliye Postası Dergisi
ÜLKEMİZ BAĞLAMINDA KAMU YÖNETİMİNDE ETİK ve ETİK KÜLTÜRÜ
Bilindiği üzere, kamu yönetiminde, önceden öngörülmeyen (ve yasal düzenlemelerle kesin kuralların belirlenemediği) durumlar için, kamu görevlisinin takdir yetkisini kullanması her zaman gündeme gelebilmektedir. Kuşkusuz yasalar her türlü ayrıntıyı karşılayacak düzeyde hazırlanmamakta ve önceden öngörülmeyen durumlar için, ana ilkeler ışığında, uygulamaya yön verme yetkisini ilgili görevlilere bırakılmaktadır. Bu çerçevede, örnek bir durum tasarlayarak konunun anlaşılmasına katkı sağlayabiliriz.
Şöyle ki; bir kamu idaresine bilgisayar alımının gündeme gelmesi durumunda, idarenin gerçek ihtiyacını karşılayacak miktar ve teknik kriterlere uygun bilgisayar yerine, ihale dökümanlarının (teknik şartname gibi) belli bir marka yada modeli işaret edecek şekilde hazırlanmasının, takdir hakkının amaç dışı kullanılması tipik bir örnek olarak gösterilebilir. Aynı şekilde, bir doktorun hastasına reçete yazarken (tıbbi zorunluluklar olmamasına rağmen), mevcut ilaçlar arasında sadece belli bir ilaç firmasına ait ilaçları yazması, takdir yetkisinin amaç dışı kullanılmasına başka bir örnektir.
Görüldüğü gibi takdir yetkisi ile birlikte, kamu görevlisinin etik yönü devreye girmektedir. Kamu adına kullanılan söz konusu yetkinin bu şekilde amaç dışı kullanılması ise kaynak israfına ortam hazırlamaktadır. Etik kültürünün, ahlaki temellere ve bireyin yetiştiği toplumsal yapıdan soyutlanamayacağı dikkate alındığında, kamu görevlilerinin yasalara ve etik kurallara bağlılıklarını belirleyen kriterlerin başında, kamu yönetimine egemen olan kültürel altyapının geldiğini söyleyebiliriz