Diğer Haberler
Türkiye, Su Stresiyle Karşı Karşıya
Su kaynakları ve yağışların azalmasının, üretimi ve dolayısıyla ülkenin geleceğini doğrudan etkileyeceğini söyleyen Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Türkiye’nin su stresiyle karşı karşıya bulunduğunu ifade etti.
Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, 2020 Kasım-Aralık dönemini kapsayan 2020-2021 su/tarım yılı yağışlarının normalin altında gerçekleştiğini kaydederek, uzmanlara göre önlem alınmazsa Türkiye’nin 20 yıl içinde su fakiri bir ülke olacağını aktardı. Gündüzalp, “İklim değişikliğinin en çok etkilediği bölgelerden Akdeniz havzasında yer alan Türkiye’de, kuraklık tehlikesini daha fazla hissetmeye başladık. Bu durum tarım üreticilerini endişelendiriyor” diye konuştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, yağışlarda uzun yıllar normaline göre yüzde 53, geçen yıl yağışlarına göre de yüzde 3 azalma yaşandığını aktaran Gündüzalp, “Son iki aylık kümülatif yağışlarda tüm bölgelerimizde yüzde 40’ın üzerinde azalma gözleniyor” bilgisini verdi.
Susuz kalma endişesi yaşandığına dikkat çeken Ömer Faruk Gündüzalp, ‘’Ülkemiz, su stresiyle karşı karşıya. Uzmanlar, 1990’da 3 bin metreküp civarında olan kişi başına su miktarının, 2030’lu yıllardan itibaren 700 metreküpe kadar gerileyeceğini, dolayısıyla Türkiye’nin resmen su fakiri bir ülke haline geleceğini öngörüyor” dedi.
“Su isteyen ürünleri ithal etmek zorunda kalacağız”
Ömer Faruk Gündüzalp, tarımsal üretimin önündeki riskleri şu sözlerle aktardı: “Ülkemizde suyun yaklaşık yüzde 70’inin tarımda kullanıldığını düşünürsek buğday gibi az su kullanan stratejik ürünleri üretirken, pamuk ve şeker pancarı gibi çok su tüketen ürünleri dışarıdan karşılamak zorunda kalacağız. Şu anda, çok iyi tarım arazisi olabilecek bazı bölgeler, hızla konut projelerine, yerleşim bölgesine dönüştürülmeye çalışılıyor. Bu durum tarımsal üretim sıkıntılarına neden olacak. İklim değişikliğinin etkilerini en fazla hissedecek ülkelerden biri Türkiye. Dolayısıyla kentleşme ve tarımsal üretim politikalarını iyi belirlemek gerekir.”