Maliye Postası Dergisi
TURİZM PAYI: İN Mİ YOKSA CİN Mİ?
Erdoğan ARSLAN
1. Turizm Payı Nedir? Turizm payı, mali yükümlülük kavramı olarak dilimize Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun ile girmiştir.Turizm payı kavramı, Kanunda tanımlanmamış fakat bu Kanunla ilgili olarak düzenlenen Turizm Payı Beyannamesi Genel Tebliğinde tanımlanmıştır. Buna göre turizm payı, “7183 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi gereğince ticari işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden alınan payı” ifade etmektedir. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılmış olan bu tanım da “efradını cami ağyarını mani” nitelikte değildir. Bu yüzden kavram, daha iyi anlaşılması bakımından, tanımda eksik kalmış bilgilerin Kanun ve Genel Tebliğ dikkate alınarak tamamlanması ihtiyacı duymaktadır.
2.Turizm payı, 7183 sayılı Kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz olan “Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının” kuruluş amaçlarında kullanılması ve faaliyetlerinin finansmanı için Kanunla oluşturulmuş bir gelir kaynağıdır. Yani özel bir kurum için Kanunla bazı kesimler için öngörülmüş mali yükümlülük olarak getirilmiş karşılıksız gelir (vergi) niteliğindedir. Nitekim Ajansın elde edeceği turizm payı gelirleri, Kanunda sayılan ticari işletmelerin yatırımcısı ve işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden alınacaktır. Kanunda mükellef olarak sayılan bu ticari işletmeler, bileşik tesisler ile konaklama tesisleri, Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesisleri, deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçları, seyahat acenteleri, havayolu işletmeleri, havalimanı ve terminal işletmeleri olarak belirlenmiştir. Kanunda gerçek ve tüzel kişi olan sahiplerinin mükellef olarak sayıldığı bu işletmeler, idari düzenleme (Yönetmelik) ile turizm işletmesi olarak tanımlanan ve turizm tesisi olarak kabul edilip nitelendirilen işletmeleri kapsamına alması bakımından tam uyumlu değildir. Bu uyumsuzluk, düzenlemelerdeki farklı bakış açılarından kaynaklanmaktadır. Kanun, mükellef olarak sayılan bu işletmelere “ticari işletme” demiş, bu işletmeleri turizm işletmesi olarak anmamıştır. Yönetmelik ise işletmeden çok işletme kapsamındaki tesisin niteliklerini ön plana çıkarmış ve bu tesisleri sınıflandırmıştır. Sonuçta Kanunun 6/2. madde fıkrasının lafzı, turizm payı mükellefinin belirlenmesi bakımından sıkıntılıdır. Nitekim bu sıkıntı, Turizm Payı Beyannamesi Genel Tebliğine de yansımıştır. Zira Kanun, örneğin “birleşik tesisleri” sadece turizm payı mükellefi olarak saymış fakat bu terimin ifade ettiği anlamı tanımlamamış ve kapsadığı turizm tesislerini belirtmemiştir. Genel Tebliğ ise,birleşik tesisler kapsamında sadece “turizm kentlerine, turizm komplekslerine ve tatil merkezlerine” yer vermiş, Yönetmelikte “Birleşik Tesisler” bölümünde sayılan “zincir tesisler” ve “personel eğitim tesislerine” yer vermemiştir.Aynı şekilde Kanunun 6/2. fıkrasının lafzı, “devre mülk” ve “devre tatil” sistemiyle çalışan turizm işletmelerini turizm payı mükellefiyeti kapsamına aldığına ilişkin açık bir düzenlemeye de sahip değildir. Kaldı ki Yönetmelikte turizm tesis türü olarak sayılan “sağlık ve spor tesisleri”(termal tesisler, sağlıklı yaşam tesisleri, yüzme havuzları, spor tesisleri, golf tesisleri, kış sporları ve kayak merkezleri mekanik tesisleri,) kongre ve sergi merkezleri Kanunda turizm payı mükellefi olarak adları hiç anılmamıştır. Öyle anlaşılmaktadır ki Turizm payına ilişkin mali yükümlülüğün konusu yapılan işletmeler ve gelirlerinin ne olduğu hususu Kanunda yeterli açıklığa ve belirginliğe sahip değildir.
3.Turizm payı vergi niteliğinde bir mali yükümlülük müdür? Kanun, turizm payını vergi olarak nitelemekten kaçınmıştır. Bununla beraber Kanun, turizm payına ilişkin işlemler bakımından lafzen vergi terminolojisini kullanmamaya özen göstermiştir. Kanun turizm payını vergi olarak nitelendirmediği gibi bu payın alınacağı gerçek ve tüzel kişilere mükellef, üzerinden vergi alınacak işletme gelirlerini (kira dâhil) matrah olarak tanımlamamıştır. Üzerinden turizm payı alınacak gelir (vergilendirme) dönemini de Kanun açık bir şekilde belirlememiş, “Turizm payına ilişkin beyannamelerin verilme ve ödenmesi süreleri” hakkında da Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.