Maliye Postası Dergisi
TÜM YÖNLERİYLE İŞ YASALARI KAPSAMINDA ASKERLİK İLE İLGİLİ USUL VE ESASLAR
Askerlik ve Kanundan doğan çalışma sosyal tarafların çalışma özgürlüğünün sınırlarından biridir.
Muvazzaf Askerlik, 1111 sayılı Askerlik Kanununda da belirtildiği şekilde, her erkek vatandaşın belli yaşa geldiğinde yapmak zorunda olduğu ve bazen de "vatan borcu" diye adlandırılan bildiğimiz askerliktir. Ayrıca ülkemizde askerlik yükümlülüğü toplumumuzda kutsal sayılan bir vatan borcudur. Yasada "muvazzaf askerlik ödevi dışında" şeklinde ifade edilenler ise bazen kısa süreli silahaltına alınma şeklinde olanlardır Kişilerin, muvazzaf askerlik görevlerinin yanı sıra; sonradan değişen ve gelişen yeni teknolojiye uyum sağlanması amacıyla eğitimlerinin yenilenmesi, yeni bilgilerin verilmesi veya seferberlik ilanı gibi amaçlarla, askerlik hizmetine alınmaları söz konusudur. İşte bu kişilerin, yaşamlarının bu döneminde, askerlik görevi nedeniyle, kısa veya uzun süreli olarak çalışma hayatından ayrılmaları gerekir.
İş sözleşmesinin işçinin muvazzaf askerlik ve kanuni ödev nedeni ile işyerinden ayrılması ile sona ermesi özel fesih nedenlerindedir. Belli bir yaşa gelmiş T.C. vatandaşlarının askerlik ödevini yerine getirmesi, kanunen kendilerine yüklenen ödevi yapmaları zorunludur. Bu durumda işçinin iş sözleşmesi işçi tarafından feshedilmektedir. Söz konusu fesih nedenini 4857 sayılı İş Yasasının 24-II. Bendinde gösterilen fesih nedenleri kapsamında değerlendirmek ve aynı hukuki sonuçları meydana getireceğini kabul etmek yerinde olacaktır. İş sözleşmesinin sona ermesi ile birlikte işçinin bir yıllık hizmet süresini doldurması koşuluyla yasal kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Yasasının 120. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Yasasının 14. maddesi de bu durumu açıkça düzenlemiş ve işçinin yasal kıdem tazminatı hakkının bulunduğunu hüküm altına almıştır.