Maliye Postası Dergisi
TRANSFER FİYATININ VE GÜMRÜK KIYMETİNİN TESPİTİNE İLİŞKİN KURALLARIN KARŞILAŞTIRMASI
Şerife DOĞAN
GİRİŞ
Uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi ve kolaylaştırılması yönündeki ilk önemli adımlar İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nın (GATT) imzalanması ile atılmış ve 1947 yılında imzalanan GATT’ın geçici bir anlaşma olması öngörülmüştü. Ancak zaman içinde, GATT ile kurulan ticaret sistemi uluslararası ticaretin kurallarının belirlendiği kalıcı bir yapıya dönüştü ve GATT, 1995 yılında kurumsallaşarak Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) adını aldı.
Bu kapsamda, gümrük kıymeti kavramı için ilk önemli tarihin 1947 yılında imzalanan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) olduğu söylenebilir. Söz konusu Anlaşmanın 7 nci maddesi ithal eşyasının gümrük kıymetinin belirlenmesi ile ilgilidir. Bu maddenin farklı ülkeler tarafından farklı yorumlanması nedeniyle gümrük kıymetinin belirlenmesi konusunda çıkan uygulama farklılıklarının giderilmesi için yapılan çalışmalar ve müzakereler sonucunda “GATT Kıymet Anlaşması” olarak da bilinen GATT’ın VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşma, 1994 yılında tamamlanan GATT Uruguay Raund Çok Taraflı Ticaret Görüşmeleri sonucunda “DTÖ Kıymet Anlaşması” adını almıştır.
Dolayısıyla gümrük kıymetinin belirlenmesi konusunda, günümüzde uluslararası ticarete katılan ülkelerde en yaygın şekilde kabul görmüş ve uygulanmakta olan Anlaşma, DTÖ Kıymet Anlaşmasıdır. Türkiye, DTÖ Kıymet Anlaşmasını kabul etmiş ve gümrük kıymeti ile ilgili düzenlemelerini bu anlaşmaya uygun olarak yapmış bulunmaktadır. Bu düzenlemelerden biri olan 4458 sayılı Gümrük Kanunu 5/2/2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun Türkiye’nin AB Gümrük Mevzuatına uyum çalışmalarının bir sonucu olarak AB Gümrük Kodu esas alınarak ve günümüz ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Gümrük mevzuatı temel olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak hazırlanan Gümrük Yönetmeliğinden oluşmaktadır.
Gümrük mevzuatı eşyanın gümrük kıymeti ile ilgilenir. Eşya deyimi Gümrük Kanununda, her türlü madde, ürün ve değer olarak tanımlanmıştır. Eşyanın fiyatı veya değeri üzerinden alınan (ad-valorem) gümrük vergilerinde verginin matrahı eşyanın kıymetidir. Ad-valorem esasa göre vergilendirme, eşyanın fiyatı veya değeri üzerinden vergi alınmasıdır. İthalat işlemleri sırasında eşyanın gümrük kıymeti, ithalatçının ya da alıcının, ithalatçı ülke gümrük idaresine yaptığı “kıymet beyanı” ile ortaya çıkar. Bu nedenle, özellikle ithalat işlemleri sırasında gümrük idarelerince yerine getirilen en önemli işlevlerden birisi ithal eşyasının gümrük kıymetinin tespit edilmesidir.
Transfer fiyatı ile ilgili sürece baktığımızda ise hukuki zeminde ABD’de 1963 yılında yasal önlemler hayata geçirilmiş, 1970’e gelindiğinde ise İngiltere Vergi Dairesi (HMRC) ile Amerikan İç Gelir İdaresi (IRS) transfer fiyatlandırması yöntemini kullanmak suretiyle hile ve vergi kaçırmayı önlemek için çeşitli önleyici yöntemler geliştirmişlerdir. 1979 ile 1984 yılları arasında ise Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı – kısaca OECD tarafından bu konuda hazırlanan rehber ile transfer fiyatlandırması konusunda önemli yasal tedbirler gündeme gelmiştir.
Ülkemizde ise 1949 yılında yürürlüğe giren ve 2006 yılına kadar yürürlükte kalan 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda “örtülü kazanç dağıtımı” ile ilgili hükümler, aslında transfer fiyatlandırması ile ilgili ilk hükümler olarak sayılabilir. Ama esas olarak, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi ile 1/1/2007 tarihinden itibaren uygulanmak üzere transfer fiyatlandırması kavramı Kanunda daha ayrıntılı ve uluslararası mevzuata uygun bir şekilde yerini almıştır. Transfer fiyatı, kısaca, ilişkili kişilerin kendi aralarında yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerinde uyguladıkları fiyat olarak tanımlanmaktadır. Bu fiyat, aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutardır. Bu fiyat veya bedel, işlem anında hiçbir etki olmaksızın objektif olarak belirlenen en uygun tutardır ve ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanan fiyat veya bedelin bu tutar olması gerekmektedir.
Gerek transfer fiyatının ve gerekse eşyanın gümrük kıymetinin tespitinde konuyla ilgili düzenlemeleri yapan vergi idareleri ve gümrük idarelerinin ortak tek bir amacı vardır: Emsallere uygunluk ilkesinin sağlanması. Diğer bir ifadeyle, transfer fiyatı ve gümrük kıymetinin tespitinde emsal fiyata ulaşmak, vergi idareleri ve gümrük idareleri için olmazsa olmaz temel ilkedir ve “emsallere uygunluk ilkesinin sağlanması” ortak amacına sahip iki İdare, bu amacı farklı yöntemlerle tespit etmeye yönelik çalışmalar yürütür.
Bu yazımızda ülkemizde uygulanan mevzuat çerçevesinde, transfer fiyatının ve gümrük kıymetinin tespitine konu kavramlar/düzenlemeler karşılaştırılacaktır.
Genel Karşılaştırma
Gümrük mevzuatına göre ithal edilen eşyanın gümrük kıymeti, ithal edildiği sırada, vergi mevzuatında işlem konusu mal veya hizmetin transfer fiyatı, işlemin gerçekleştiği anda belirlenmektedir.