Maliye Postası Dergisi
TİCARİ DEFTERLERİN HUKUKİ UYUŞMAZLIKLAR KAPSAMINDA İBRAZ, TESLİM VE İNCELENME USULÜ
Mustafa YAVUZ
1. GİRİŞ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(1) (TTK) gereğince gerçek ve tüzel kişi her tacir, anılan Kanunda öngörülen ticari defterleri tutmak ve ticari defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymakla yükümlüdür. Tacirin gerçek veya tüzel kişi olmasına göre değişmekle birlikte genel itibariyle tacirler tarafından tutulması gereken ticari defterler; yevmiye defteri, defteri kebir (büyük defter) envanter defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri, yönetim kurulu karar defteri ve pay defteridir.
Ticari defter ve belgeler, şirkete ait ticari sırları ihtiva etmesi ve doğrudan tacirin kendisini ilgilendirmesi nedeniyle işin doğası gereği gizlidir. Bu kapsamda, çıkan her uyuşmazlıkta tacir, ticari defterlerini isteyen herkese göstermekle yükümlü değildir. Keza mevzuatta da böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. O halde tacirlerce tutulan ticari defterler herkese açık olmayıp aleni de değildir. Bununla beraber, tacirin kendi defterlerinden çıkaracağı sonuçlarla ilgili olarak kendi beyanına itibar olunması da hukuken mümkün olmaz. Bu durumda, ticari defterlerin, sahibi lehine delil olabilmesi ve ispat hukukunun gereği olarak, ticari defterlerin mevzuatın öngördüğü belirli hallerde ve bazı özel şartlar gerçekleştiği takdirde mahkemeye ya da ilgili makamlara ibraz ve/veya teslim edilmesi gerekmektedir.
İbraz, ticari defterlerin uyuşmazlıkla ilgili kısımlarının incelenebilmesi için mahkemeye sunulması; teslim ise malvarlığı hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda, ticari defterlerin bütün içeriklerinin incelenebilmesidir.
Esasen defterlerin mahkemeye ibrazı veya teslimi, sahibi bakımından hem bir hak, hem de bir yükümlülüktür. Zira tacir, ticari defterlerini bazen kendi isteği ile (örneğin kendi lehine delil olarak kullanmak amacıyla) incelemeye sunar ki bu bir haktır. Diğer taraftan tacir, bazen de zorunlu olarak kendisi dışındaki kişiler veya yargı makamlarının emri ile defterlerini incelemeye sunacaktır ki bu da ona getirilmiş bir yükümlülüktür.(2)
İşte bu çalışmada, ticari defterlerin hukuki uyuşmazlıklar kapsamında ibraz, teslim ve incelenme usulü detaylı olarak incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
2. TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI
2.1. Fiziki Olarak Tutulan Defterlerin İbrazı
Fiziki ortamda tutulan ticari defterlerinin ibrazına dair düzenleme, TTK’nın “Hukuki uyuşmazlıklarda ibraz” başlıklı 83. maddesinde yapılmıştır. Konuya ilişkin olarak zikredilen maddenin birinci fıkrasında, “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Esas itibariyle bahsi geçen hüküm, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun(3) (HMK) 222. maddesinde de benzer şekilde tekrarlanmıştır. Nitekim HMK’nın 222/1. maddesinde, “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” denilmektedir.
Her iki hükümde geçen ‘ticari uyuşmazlıklar’ kavramıyla kastedilen ticari davalardır. Ticari davalar ise TTK’nın 4. maddesinde düzenlenmiştir. Mezkûr madde uyarınca, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da ve fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(4) ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun(5)TTK’da sayılan hükümlerinde belirtilen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava kabul edilmektedir.
İlgili hükümlerden de görüleceği üzere, mahkemece ticari uyuşmazlıklar kapsamında ticari defterlerin ibraz edilmesine, taraflardan birinin talebi üzerine veya resen karar verilmektedir. O halde mahkeme, tarafların ibraz istemiyle bağlı değildir. Bu arada, TTK’nın 83. maddesi uyarınca davanın tacir olmayan tarafı da ticari defterlerin ibrazını talep edebilir. İbrazı talep edilebilecek ticari defterler ise doğal olarak karşı tarafın defterleridir. Bunun yanında, ilgili hükümde geçen “yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsa” ifadesinden hareketle, ticari defterlerin ibrazına dair karar verilirken, tarafların Türk vatandaşı veya Türk uyruğuna sahip olması ve ayrıca mütekabiliyet şartının bulunması zorunlu değildir.
Ticari defterler, HMK gereğince belge niteliğindedir. Bu kapsamda HMK’nın 220. maddesine göre ibrazı talep edilen defterlerin, ileri sürülen konunun ispatı için gerekli ve bu talebin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı tarafça da bu defterlerin elinde olduğunun ikrar edildiği ya da ileri sürülen istem üzerine sükût ettiği veyahut defterlerin var olduğunun resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde mahkeme, ticari defterlerin ibrazı için kesin bir süre tayin eder.