Maliye Postası Dergisi
TEK PRİM ÖDEMELİ ÖDÜLLÜ HAYAT SİGORTASI POLİÇELERİNİN VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİMİ
Mustafa ŞEN
. Giriş
Birikim yapmak ve/veya hayatta karşılaşılabilecek çeşitli risklere karşı teminat sahibi olmak isteyen herkes hayat sigortasından yararlanabilir. Teminat türüne ve seçilecek ürüne göre bazı ürünlerde sağlıklı olma koşulu ya da yaş sınırı aranmaktadır. Hayat sigortası poliçeleri sigorta şirketleri tarafından belirli bir prim karşılığında düzenlenir. Her poliçenin sözleşme ile belirlenen yasal bir süresi vardır. Bu süre içerisinde gerçekleşme olasılığı bulunan bir dizi riski teminat kapsamına alır.
Hayat sigortalarına yapılan ödemeler, %15’e kadar vergi avantajıyla gelir vergisi matrahından düşülebilir. Süreli sigortalarda prim ödemeleri taksitli yahut tek ödeme şeklinde yapılmakta ve buna uygun seçenekler sigorta şirketleri tarafından müşterilerine sunulmaktadır. Aylık prim ödemelerinin çalışanın vergi matrahından düşülmesi, sık karşılaşılan bir durum olarak bilinirken, tek prim ödemeli sigortalar için ödenen primin vergi matrahından nasıl düşüleceği yazımız içerisinde ele alınacaktır.
2. Tek Prim Ödemeli Ödüllü Hayat Sigortası Poliçesi
Tek prim ödemeli hayat sigortaları genel olarak 5 ve 10 yıl olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Söz konusu sigortalar ödüllü olarak geçmekte ve müşterilerini süre sonunda ödüllendirmektedir. Yatırılan 5 ya da 10 yıllık tek prim tutarına, toplam tutarın üçte biri (1/3’ü) oranında ödül eklenerek ödeme yapılmaktadır. Sigorta süresi içerisinde olası bir yaşam kaybı durumunda, belirlenen vefat teminatı ilgililere ödenirken; sürenin sonunda yaşam kaybı olamaması halinde sigorta başlangıcında ödenmiş olan tek prim tutarına, garanti edilen tutar eklenerek sigorta ettirene iade edilir.
Tek Prim ödemeli ödüllü hayat sigortası poliçesine ödenilen primlerin tamamı vergi indirimine konu edilmektedir.
3. Tek Prim Ödemeli Ödüllü Hayat Sigortası Poliçelerinin Vergi Matrahından İndirimi
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında, ücretin gerçek safi değerinin işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından, aynı maddede 1 ila 5 inci bentlerde sayılan indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu fıkranın 3 üncü bendinde ise “Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.).” hükmüne yer verilmektedir.
Öte yandan, konuya ilişkin olarak çıkarılan 85 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin “8.2. Ödenen Şahıs Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde,
“... Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri; sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla;
- Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile
- Ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerden
Müteşekkildir.
İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Ayrıca, şahıs sigortaları için ödenen primlerin gelir vergisi matrahının hesaplanmasında bu indirime ilişkin primlerin belgelendirilmesi konularına açıklık getirmek amacıyla yayımlanan 256 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “3. Katkı Payı ve Primlerin İndirim Konusu Yapılacağı Dönem” başlıklı bölümünde, “Katkı payı ve primlerin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, gelirin elde edildiği dönem ile ilişkili olması ve bu dönem sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.
...ücretlere ilişkin indirimde ise ücretin ilgili olduğu ay ile ilişkili olması ve bu aylık dönemin sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.
Ölüm, kaza gibi risklere karşı yaptırılan şahıs sigortaları belirli bir dönemi kapsamakta ve bu dönem için hesaplanan prim peşin olarak veya taksitler halinde ödenebilmektedir. Birikimli sigortalar ve bireysel emeklilik sisteminde ise prim veya katkı payları aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık dönemler itibariyle belirlenebilmekte ve ödenmektedir.
Aylık bazda yapılacak indirimde, primin peşin ödenmesi veya taksit dönemlerinin bir aydan daha uzun belirlenmesi halinde, prim tutarı ilgili olduğu aylar dikkate alınarak (ödenmiş olması şartıyla) indirim konusu yapılacaktır. Oransal sınırlar (ücretin %10’u veya %5’i gibi) çerçevesinde kalsa dahi daha sonraki aylara ilişkin peşin olarak ödenen tutarların ödendiği ayda indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Yıllık bazda yapılacak indirimde de sadece gelirin ilgili olduğu yıla ilişkin prim tutarı indirim konusu yapılacaktır. Örneğin 1 Temmuz 2005 tarihinden başlamak üzere bir yıllık yapılan ve bedeli peşin olarak ödenen sağlık sigortası priminin altı aylık kısmının 2005 yılına, diğer altı aylık kısmının da 2006 yılına ilişkin beyannamede indirim konusu yapılması gerekir.
Genel bütçeye dahil idare ve müesseseler yaptıkları vergi tevkifatı için muhtasar beyanname vermemektedir. Ücretlerini peşin alan ücretlilerin, aylık dönemler itibariyle ödedikleri şahıs sigorta primleri ... , prim...ödeme belgesinin primin ve katkı payının ait olduğu ay içinde işverene ibraz edilmesi koşuluyla oransal ve mutlak sınırlamalar çerçevesinde izleyen aylara (bir sonraki aya) ait ücretlerin vergi matrahının hesabında indirim olarak dikkate alınabilecektir.” açıklaması yer almaktadır.
Dolayısıyla, hayat grubu sigortalarından; birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için ödenen primlerin %50’sinin, diğer hayat sigortası poliçeleri için ödenen primlerin ise diğer şahıs sigortası poliçelerinde olduğu gibi tamamının indirim konusu yapılması kabul edilmiştir.
10.10.2012 tarihli ve 28437 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hayat Grubu Sigortaları Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde, birikim priminin; hayat grubu sigortalarında, risk primi hesabına bağlı olmaksızın, yatırım amacıyla alınan miktarı, hayat grubu sigortalarının, hayat sigortası, evlilik/doğum sigortası, sermaye itfa sigortası ve yatırım fonlu sigortalarını, risk priminin, ölüm ve/veya yaşama ihtimallerine bağlı teminatlar ile ek olarak ferdi kaza, hastalık sonucu maluliyet, işsizlik ve tehlikeli hastalıklar gibi teminatların da verildiği sigortalar için sigortalıların yaşlarına ve riski etkileyen diğer kişisel özelliklerine göre hesaplanan primi, ifade ettiği belirtilmiştir.