Diğer Haberler
Tazminat Hakkını İstedi, İşveren Evine Haciz Gönderdi
Kayseri’de çalıştığı iş yerinden ayrıldıktan sonra tazminatını almak için işvereni mahkemeye veren şahıs, işverenin kendisine ‘maaş bordrosu’ ve ‘izin kağıdı’ olarak attırdığı imzaların kötüye kullanılması sonucu icralık olduğunu iddia etti. İşverenin erkek kardeşi de, kendisine imzalatılan evrakla 1.5 milyon TL’lik icra dosyası açıldığını söyledi.
Kayseri’de yaşayan 3 çocuk babası işçi, daha önce çalıştığı iş yeri ile anlaşamayınca ayrılma kararı aldı. İş yerinden ayrıldıktan sonra tazminatının verilmemesi üzerine mahkemeye başvurdu. Mahkemeye verildiğini öğrenen işveren, iddiaya göre daha sonra işçiye elinde senedi olduğunu ve mahkemeden çekilmezse işlem yapacağını söyledi. Tazminatından vazgeçmeyen işçi, evine gelen haciz üzerine işverenin kendisine imzalattığı evraklarda sahtecilik yaptığı iddiası ile adliyenin yolunu tuttu. Ayrıca işverenin daha önce ortağı olan erkek kardeşi B.G. de kendisine ve başka çalışanlara da aynı şekilde imza attırarak 1.5 milyon TL icra dosyası açıldığını öne sürdü. Mağdurlar, mahkemeden inceleme talep ederek mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.
İş verenin elemanlarına cebir ve tehdit altında bir odada kağıtlara zorla imza attırdığını söyleyen Avukat , “Müvekkil bir limited şirketinde çalışıyor ve daha sonra fazla mesai ücretleri ve maaşı zamanında ödenmeyince işten ayrılmaya karar veriyor. Ardından işverene ihtarname göndererek yasal hakkı olan tazminatını istiyor. Ancak işveren ödeme yapmamakta ısrar ediyor ve bunun üzerine müvekkil işçilik alacağı davası açıyor. Dava açıldığını duyan işveren de müvekkili tehdit etmeye başlıyor. 'Senin çoluğun çocuğun var', 'Evini biliyorum', 'Senedin var elimde, icraya koyarım', 'Sana öyle şeyler yaşatırım ki huzurun kalmaz, evde her gün beni anarsın' diyor. Ancak müvekkil de haklı olarak işçilik alacaklarından vazgeçmiyor ve işvereni, işçilik alacağı dosyasını icraya veriyor. Daha sonra da hakkında icra takibi başlatıldığını öğrenen işveren, daha önce hiç gündeme gelmemiş olmasına rağmen müvekkilin senedini icraya koyuyor. Halbuki böyle bir senet söz konusu bile değil. İşveren kötü niyetli şekilde işçileri tek tek bir odaya alıyor. O odada yanında korumalar da oluyor ve işçiler neye imza attıklarını dahi bilmiyorlar. Cebir ve tehdit altında işçilerden imza alınıyor ve işçilere de imza bahanesi olarak, “Bunları muhasebeciye vereceğiz”, “Yıllık izin kağıdı” ve “Maaş bordrosu” olduğu söyleniyor. İşçilerden kandırılarak imza alınıyor ve daha sonrasında işçiler boş bir kağıda adını, soyadını ve imzasını verince de daha sonrasında istenildiği gibi dolduruluyor ve senet icraya koyuluyor. Biz işveren hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılmasından suç duyurusunda bulunduk. Yine menfi tespit davamızı da açacağız. Ancak işverenin kötü niyeti öyle bir hale gelmiş ki kendi öz kardeşine bile aynı olayı yaşatmış. Kendi öz kardeşinin de yine savcılık dosyasında ifadesi bulunuyor. Biz bu davanın peşini kesinlikle bırakmayacağız zira müvekkilim evli ve 3 çocuk sahibi. Zaten asgari ücrete yakın bir maaş alan bir işçiden bahsediyoruz. Kimse de hakkı olmayan şekilde bu parayı almamalı” dedi.