Maliye Postası Dergisi
TAŞINMAZLARIN SAHİBİ TARAFINDAN ALTSOYA İVAZSIZ İNTİKALİ HALİNDE VERGİSEL YANSIMALAR
Taşınmaz sahiplerinin, kendileri hayatta iken taşınmazlarını çocuklarına yahut çocuklarının eşlerine ivazsız olarak intikal ettirmesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Nitekim kişiler bu durumu kimi zaman satış kimi zamanda bağış olarak yerine getirmektedirler. Yazımızın konusu ivazsız intikaldeki vergisel durumlar olmasına rağmen her iki durumda yazımız içerisinde yer alacak ve vergisel mükellefiyete ilişkin zorunluluklar belirtilecektir.
Altsoya İntikalin Gelir Vergisini İlgilendiren Yönü
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37 inci maddesinin birinci fıkrasında; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise; gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, ticari faaliyet bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.
Gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir.