Maliye Postası Dergisi
TAŞINMAZIN SATIŞINDAN ELDE EDİLEN KAZANCIN BEŞ YIL SÜRE İLE PASİFTE ÖZEL BİR FON HESABINDA TUTULMAMASI HALİNDE İSTİSNADAN YARARLANILAMAZ
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5056
Karar No : 2020/5067
(Maliye Postası'nın Notu: Bu kararda yer alan hükümler 15.07.2023 tarihinden önce kurumların aktifinde bulunan taşınmazlar için geçerlidir.)
Dava Konusu İstem: Davacı şirketin aktifinde iki yıldan uzun süre ile kayıtlı arsadan kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edindiği bağımsız bölümlerin satışından elde ettiği kazancının %75’lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu ihtirazi kaydıyla verdiği 2015 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen verginin 207.174,57 TL’sinin kaldırılması ve ödenen bu tutarın iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmının istisnadan yararlanacağı, istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı, ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağının kurala bağlandığı, olayda, davacı tarafından, uyuşmazlık konusu taşınmazın iki yılı aşkın süreyle aktifte yer aldığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca elde edilen bağımsız bölümlerin 2015 yılında satışından elde edilen kazancın %75’inin anılan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından istisna olduğu iddia edilmiş ise de bu istisnanın kurumlar vergisi mükelleflerinin sermayelerini güçlendirmeleri amacıyla vazedildiği göz önüne alındığında, kazancın istisnaya ilişkin kısmının sözü edilen yasal düzenlemede ifade edildiği şekilde pasif bir fon hesabında tutulmadığı, taşınmazların satış bedelinin sermayeye eklendiği ve pasifte özel bir fon hesabına aktarıldığına dair bir iddia da ileri sürülmediğinden tahakkuk ettirilen vergide hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : Davacı şirketin aktifinde iki yıldan uzun süredir kayıtlı arsanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında devri sonucu taşınmaz teslim alınmasının servetin değerlemesi mahiyetinde olduğu ve bu aşamada vergiyi doğuran bir olayın vuku bulmadığı, ancak söz konusu dairelerin satışı esnasında elde edilen bir kazancın doğduğu, bu kazanca sebep dairelerin ise servetin biçim değiştirmesi sonucu arsa nedeniyle edinildiği dolayısıyla, aktifte iki yıllık bekleme şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin dairelerin iktisap tarihinden değil arsanın iktisap tarihi olan 21/05/1998 tarihinden itibaren dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla elde edilen kazancın beş yıl boyunca özel bir fon hesabında tutulması, satış bedelinin iki yıl içinde tahsil edilmesi şartlarının gerçekleşmediği yönünde davalı idarece bir iddiada bulunulmadığı göz önüne alındığında, aktifte iki yılı aşkın bekleyen bir taşınmazın satışı nedeniyle elde edilen kazancın %75’inin vergiden istisna olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek mahkeme kararı kaldırıldıktan sonra tahakkukun dava konusu kısmı kaldırılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, 21/05/1998 tarihinde satın alınan arsanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında 18/07/2007 tarihinde müteahhit firmaya devredildiği, inşası tamamlanıp teslim alınan dairelerden bir kısmının 2012 ilâ 2015 yıllarında satıldığı, 2015 yılında 1.469.166,84 TL’ye satılan 6 daireden, maliyet bedeli olan 88.003,04 TL düşülerek elde edilen 1.381.163,80 TL tutarındaki kazancın öncelikle gelir hesabına kaydedildiği, pasif hesaplarda karşılık ayrılmaksızın sözü edilen kazancın %75’lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğundan bahisle ihtirazi kayıtla verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen ve ödenen verginin çekince konulan kısmının iptali ve iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan “İstisnalar” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının istisna kapsamında olacağı, bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı, istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğratılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Sözü edilen düzenlemenin gerekçesinde istisnanın getiriliş amacının, kurumlar vergisi mükelleflerince taşınmaz, iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları gibi değerlerin elden çıkarılması sonucu doğan kazancın kurumların bünyesinde tutulması ve bu yolla, bağlı değerlerin nakde çevrilmesi suretiyle, kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesi olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: