Maliye Postası Dergisi
TAHVİLLERİN DEĞERLEMESİ
Sedat ZENGİN
1.GİRİŞ
İhraççı olarak adlandırılan Devlet veya özel teşebbüsler tarafından ilgili düzenlemelere göre borçlu sıfatıyla düzenleyip sattığı ve nominal değerinin vade tarihinde veya vade tarihine kadar taksitler halinde yatırımcıya geri ödenmesi taahhüdünü içeren, vadesi 365 gün veya daha uzun olan borçlanma aracı olarak ifade edilmektedir.
Tahviller iskontolu, primli ve/veya kupon ödemeli olarak satılabilir. Tahvillerin nominal değeri, vade tarihinde bir defada veya vade içinde taksitler halinde ödenebilir. Tahvillere ödenecek faiz oranı ile ödeme koşullarına ilişkin esaslar ihraççılar tarafından belirlenir. Söz konusu unsurlarda, kanuni zorunluluklar ve fiili imkansızlıklar saklı kalmak kaydıyla değişiklik yapılmaması esastır. Ancak yurt içinde halka arz edilmeksizin ihraç edilen borçlanma araçlarının faiz, vade gibi koşullarında değişiklik yapılması, bu değişikliklere yazılı onay veren yatırımcılar bakımından mümkündür. Yurt içinde halka arz edilmek suretiyle ihraç edilen borçlanma araçlarının koşullarında değişiklik yapılmak istenmesi durumunda ise buna ilişkin esaslar Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenir.
İhraç edilmiş tahviller, ihraççı tarafından geri alınabilir. Geri alınan bu tahvillerin vade boyunca satılması, elde tutulması veya vadeden önce Merkezi Kayıt Kuruluşu Anonim Şirketi nezdinde gerekli işlemlerin yapılması suretiyle iptali mümkündür.
Tahviller işletmelerin bilançolarında iki farklı sebepte bulunabilir. Bunlardan ilki yatırım amaçlı olarak alınan tahviller ikincisi ise işletme tarafından çıkarılan tahvillerdir. Bu kapsamda tahvillerin değerlemesi farklılık arz edecektir.
Yatırım amaçlı alınan tahviller, yurt dışında alınan tahviller ve işletme tarafından çıkarılan tahvillerin değerlemesi bu çalışmamızda açıklanmıştır.
2.TAHVİLLERİN DEĞERLEMESİ
Tahviller, devletin veya anonim ortaklıkların en az 1 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla çıkardıkları borç senetleridir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 258’inci maddesinde vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbiti “değerleme” olarak tanımlanmıştır. Yine Gelir Vergisi Kanunu’nun 38’inci maddesinde ticari kazancın tespit edilmesinde Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümlerine uyulacağı belirtildiğinden işletmeler tarafından dönem kazancının tespitinde değerleme önem arz etmektedir.
Değerlemede, iktisadi kıymetlerden her biri tek başına nazara alınır. Teamülen aynı cinsten sayılan malları ve düşük kıymetli müteferik eşyayı toplu olarak değerlemek caizdir. Değerlemede dikkate alınacak ölçütlere Vergi Usul Kanunu’nun 261’inci maddesinde yer verilmiş olup iktisadi kıymetin nevi ve mahiyetine göre değerlemede söz konusu ölçütler kullanılacaktır.
Mezkur Kanun’un 263’üncü maddesinde borsa rayici, gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerinin ortalama değeri, 266’ncı maddesinde itibari değer, her nevi senetlerle esham ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değer; 268/A maddesinde alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedeli olarak tanımlanmıştır.
İşletmelerin bilançolarında yer alan tahviller mahiyet itibariyle aşağıda alt başlıklar halinde açıklanmıştır.
2.1.Yatırım Amaçlı Tahviller