Maliye Postası Dergisi
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI UYGULAMASI
Vergi Kanunları ticari ve zirai kazancın tespitinde tahakkuk esasını benimsemiştir. Ticari veya Zirai kazanca ilişkin olarak alacakların tahsil edilmemesi durumunda dahil tahakkuk etmiş olması yeterli olup beyannameye intikal ettirilmesi gerekmektedir. Ancak tahsil edilmesi şüpheli olan alacaklar için belli koşullarda pasifte değerleme gününün tasarruf değerine göre karşılık ayrılması ve beyannamenin gerçek durumu yansıtması anlamında Vergi Usul Kanununda 323 üncü maddesinde şüpheli ticari alacak müessesesi düzenlenmiştir.
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK KARŞILIĞI AYIRABİLME ŞARTLARI
Vergi Usul Kanununun "Alacaklarda ve sermayede amortisman” bölümü Şüpheli alacaklar başlıklı 323. maddesinde "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; 1.Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar; 2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; Şüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir." hükmü yer almaktadır.
Alacağın Ticari ve Zirai Kazancın Elde Edilmesi veya İdame Ettirilmesi ile İlgili Olması