Maliye Postası Dergisi
SPOR KULÜPLERİNE AİT GAYRİMENKULLERDEN KİRA GELİRİ ELDE EDİLMESİ
Salih ÇALAL
Spor kulüpleri insanların sosyalleşmesi, beden sağlığını koruması ve müsabaka kültürünün yaşaması için olmazsa olmaz kuruluşlarıdır. Ülkemizde spor kulübü kurma işlemleri 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu ve Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketleri Tescil Yönetmeliği’ne göre gerçekleşmektedir. Spor kulüpleri, spor faaliyetlerine katılmak amacıyla gerçek veya tüzel en az yedi kişi tarafından kurulur. Spor kulüplerinin ekonomik anlamda yaşamlarını sürdürebilmeleri için gayrimenkul elde etmeleri ve bunlardan kira geliri kazanmaları mümkündür. Bu çalışmanın amacı, gayrimenkul kira geliri bulunan spor kulüplerinin vergisel sorumluluklarını belirlemektir.
Spor Kulüpleri
Spor, sağlıklı bir hayatı desteklemek için gereklidir. Bir zevk ve hobi olmanın ötesinde sağlıklı bir hayatın sağlanmasında düzenli spor yapmanın faydaları öne çıkmaktadır. Spor kulüpleri sağlıklı bir hayatın desteklenmesi için gerekli spor desteklerinin ve imkânlarının oluşturulması ve insanların özgür iradeleri ile spor yapmaya karar vermeleri için kurulmuştur. Spor kulüpleri günümüzde oldukça yaygınlaşmıştır. Hemen her semtte bulunan spor kulüpleri sporun her branşında insanların istediği hizmeti ortaya koymaktadır.
Bilindiği üzere dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. Spor kulübü ise spor faaliyetlerinde bulunmak amacıyla kurularak kayıt ve tescilini yaptıran dernek veya şirket olarak tanımlanır. Spor kulüpleri, Dernekler Kanununa ve Türk Ticaret Kanuna uygun teşekkül eder ve tescil ile gençlik ve spor teşkilatına dahil olurlar. Spor kulüplerinin organları genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur. Kulüpler zorunlu organlar dışında başka organlar da oluşturabilir. Genel kurul, kulübün en yetkili karar organıdır. Yönetim kurulu; beş asil ve beş yedek üyeden az olmamak üzere kulüp tüzüğünde belirtilen sayıda oluşur. Dernek şeklinde kurulan spor kulübünde denetim kurulu ise üç asil ve üç yedek üyeden az olmamak üzere kulüp tüzüğünde belirtilen sayıda oluşur.
Ülkemizde spor kulüpleri dernek veya şirket statüsünde kurulabilirler. Bunun yanında dernek statüsünde kurulan spor kulüplerinin profesyonel branşlarını şirketlere devretmelerine veya satmalarına yahut bu branşlarını doğrudan şirket halinde kurmalarına, kiralamalarına da imkân tanınmıştır.
Gayrimenkul Kira Geliri Bulunan Spor Kulüplerinin Vergisel Sorumlulukları
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisinin konusu kapsamına alınmış olup, aynı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da, dernek veya vakıflara ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Dernekler tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte iktisadi işletme oluşturacak şekilde ticarî, sınaî ve ziraî faaliyetlerinin bulunması halinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerle ilgili (2.4.) bölümünde; iktisadi işletmenin belirlenmesinde iktisadi işletmenin en belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu; diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.
