Maliye Postası Dergisi
SÖZLÜ İSTİFA İŞ KANUNU AÇISINDAN MÜMKÜN MÜDÜR?
İsmail ŞENTÜRK
1. Giriş
Çalışma hayatında işçi işveren arası sorunların yaşanması olağan bir durumdur. Zaman zaman kendimiz için dahi bu durum geçerlidir. Bazen öyle olur ki kapıyı çekip çıkmak ve istifa ediyorum deyip iş yerinden ceketimizi alıp ayrılmak isteriz.
Ancak durum bu kadar basit midir? İşçi ve işveren arası ilişkileri düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu açısından durum nedir? Yoksa ceketini alıp çıkan işçiyi bekleyen müeyyideler var mıdır?
Makalemizin konusunu yukarıda yer verdiğimiz sorulara verilecek cevaplar oluşturacaktır.
2. İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ HALLERİ
4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesine göre iş sözleşmesi; bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. İşçi ve işveren arasında sözleşme serbestisinin bir sonucu olarak birçok sözleşme akdedilebilirken uygulamada en fazla karşılaşılan iş sözleşmeleri belirsiz süreli iş sözleşmeleridir.
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshi, bildirimli (süreli) fesih ve haklı nedenle (derhal) fesih olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. Belirli süreli iş sözleşmeleri açısından ise bildirimli (süreli) fesih imkânı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, belirli süreli bir iş sözleşmesini süre sona ermeden feshedebilmek için, mutlaka haklı bir sebebin varlığı gerekmektedir. Bunun dışında belirli süreli iş sözleşmelerinin şartların gerçekleşmesi halinde derhal feshi de mümkün olmaktadır.
2.1. Bildirimli Fesih
İş Kanunu’nun 17. maddesine göre; Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş sözleşmeleri;
- İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
- İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
- İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.
Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
- Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak,
- İşyeri sendika temsilciliği yapmak,
- Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak,
- Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler,
- İş Kanunu’nun 74. maddesinde öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek,
- Hastalık veya kaza nedeniyle İş Kanunu’nun 25. maddesinin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
2.2. Bildirimsiz (Derhal) Fesih