Maliye Postası Dergisi
SOSYAL MEDYADA KAPIDA ÖDEMELİ OLARAK SATIŞ YAPANLAR BASİT USULDEN YARARLANABİLİR Mİ?
Ramazan AYDEMİR
1. GİRİŞ
Facebook ve Instagram gibi sosyal medya hesapları üzerinden tanıtım yapmak suretiyle kapıda ödemeli olarak ürün satışı yapılması günümüz pazarlama dünyasında önemli bir satış stratejisi haline gelmiştir. Sosyal medyada örneğin Facebook veya Instagram platformlarında hesap açanlar için özel işletme hesapları alanı bulunmaktadır. Bu hesaplar çevrim içi satış mağazası olarak kullanılabilmektedir. Aynı zamanda sosyal medya hesaplarının sosyal etkileşim yönünden yararlanılarak ürünlerin reklamı da kolaylıkla yapılabilmektedir. İlgili sosyal medya hesaplarından kişiler satmak istedikleri ürünleri fotoğraf ve/veya video gibi dijital görsellerle tanıtarak diğer sosyal medya kullanıcılardan sipariş alarak kazanç sağlama yoluna gitmektedir. Söz konusu siparişler genellikle sözleşmeli kargo firmaları aracılığıyla alıcılara ulaştırılmaktadır.
Uygulamada kapıda ödeme sistemi olarak bilinen bu satış yöntemi vergilendirme sistemi açısından da özellikli bazı hususlar içermektedir. Çalışmamızda, bu işleri yapanların mükellefiyet türünün ne olması gerektiği, basit usulde vergilendirme yönteminin seçilip seçilemeyeceği ilgili mevzuat çerçevesinde ve örnekler ışığında değerlendirilecektir.
2. KAPIDA ÖDEME SİSTEMİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Çalışmanın bu bölümünde kapıda ödeme sistemiyle ilgili bilgiler verilecek olup öncelikle sistemin tanımı yapılarak işleyişi açıklanmaya çalışılacaktır. Sonrasında ise uygulamada kimlerin bu sistemden yararlanabileceği üzerinde durulacaktır.
2.1. Kapıda Ödeme Sistemi Nedir?
Kapıda ödeme (tahsilatlı gönderi) sistemi, genelde e-ticaret sistemlerinde kullanılan ve banka havalesi veya kredi kartı ile sipariş vermeye alternatif seçenek olarak uygulanan sistemdir.(1)
Kapıda ödeme; İnternetten alışveriş yapmak istemeyen ve güvenmeyen tüketicilerin, kapıda ödeme yoluyla çevrim içi olarak alışveriş yapabilmelerini sağlayan bir sistemdir. Kapıda ödemeyi seçen tüketiciler, internet üzerinden herhangi bir ödeme işlemi yapmazlar. Satışı gerçekleştirilecek ürünün kargo firması tarafından alıcıya ulaştırıldığı ve teslimatın gerçekleştiği sırada ürün bedelinin kargo firması tarafından kredi kartı veya nakit olarak tahsil edildiği sistemdir.
Bu sistem kapsamında kargo firması tarafından kredi kartı veya nakit olarak tahsil tutarlar mükellef ile kargo firması arasında akdedilen sözleşmeye istinaden belirlenen komisyon ve kargo ücreti kesintileri sonrasında yine sözleşmede yazan mükellefin banka hesap numarasına belli aralıklarla aktarılır.
Örneğin; Bay (A) toptancılardan aldığı giyim ürünlerinin fotoğraflı ve videolu görsellerine ve iletişim bilgilerine Instagram hesabının ana sayfasında yer vermektedir ve buradan müşterileri ile irtibat kurarak kapıda ödeme sistemi ile kargo firmaları aracılığıyla satışını gerçekleştirmektedir.
Kapıda ödeme sisteminin anlamı ve işleyişine ilişkin edevlet.net internet sitesinde yapılan açıklamalar aşağıdaki gibidir:(2)
Kapıda ödeme sistemi kullanıcının satın aldığı herhangi bir ürünün ödemesini ürünü teslim aldığı anda yapması demektir. Kapıda ödeme internet alışverişlerinde kredi kartı bilgilerinin çalınmasından çekinen kullanıcıların rahat nefes almasını sağlayan bir sistemdir. Bu hizmetten faydalanmak isteyen satıcı sıfatındaki kişilerin vergi mükellefi tüzel bir kişi olması gerekir.
Kapıda ödeme sisteminde, kullanıcı satın aldığı ürünün ücretini kapıya gelen kargo görevlisine öder. Alıcı ödeme yaparken nakit ya da kredi kartı kullanılabilir. Ödemenin şekli ürünü satan kişinin kargo firması ile yaptığı ödeme anlaşmasına bağlıdır. Ödeme yapıldıktan sonra kargo firması satıcıya ürünün ücretini gönderir. Bu aşamada belirli bir miktar masraf kesilir. Bu masraf kargoyu teslim alan “alıcı” kişisinden tahsil edilemez. Kargoyu gönderen ticari işletmenin yani “satıcı” sıfatına sahip kişinin ödemekle yükümlü olduğu bir miktardır.
2.2. Kapıda Ödeme Sisteminden Yararlanabilecekler
Söz konusu sistemden vergi mükellefiyeti olanlar ile vergiden muaf esnaflar yararlanmaktadır. Kargo firmaları tarafından vergiden muaf tutulan esnaflar için vergi dairesinden alınan onaylı muafiyet belgesinin getirilmesi istenilmektedir. Vergi mükellefiyeti olanlar için ise bağlı oldukları vergi dairesinden mükellefiyet durumlarını gösterir faaliyet belgelerinin getirilmesi istenilmektedir.
Hal böyle olunca, kapıda ödeme sistemini kullanarak satış yapmak isteyenler vergi dairesinden kargo firmasına verilmek üzere faaliyet belgesi verilmesi için dilekçe ile başvuru yapmaktadırlar. Bu hususa ilişkin mükellefler bağlı oldukları vergi dairelerinden “…kargo şirketine verilmek üzere tarafımıza iki (2) adet faaliyet belgesi verilmesini hususunu bilgilerinize arz ederim” şeklindeki dilekçe yoluyla aldıkları faaliyet belgelerini ilgili kargo firmasına ibraz etmeleri neticesinde kapıda ödeme sistemini kullanmaya başlayabileceklerdir.
Diğer taraftan bu lüzum üzerine vergi mükellefiyeti olmayan kişilerse sistemden yararlanamamaktadır. Kapıda ödeme sisteminin kullanılması için kargo firmaları “Tahsilatlı Gönderi Hizmet Sözleşmesinin” imzalanmasını zorunlu kılmıştır.
3. İLGİLİ MEVZUAT
3.1. Basit Usulde Vergilendirme Sistemi
14.10.2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1’inci maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen madde ile basit usulde tespit olunan kazançlara gelir vergisi istisnası getirilmiştir. Madde metni aşağıdaki gibidir:
“Mükerrer Madde 20/A: Bu Kanuna göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46’ncı maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesnadır.”
Düzenleme ile basit usulde vergilendirilen berber, kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, kaportacı, lastikçi, tornacı, çay ocağı işleticisi, terzi, tamirci, taksici, dolmuşçu gibi esnafın ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmektedir. Bu mükelleflerin yıllık gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülükleri kaldırılarak, istisna kapsamındaki kazançları için yıllık beyanname verilmeyecek ve diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu kazançlar beyannameye dâhil edilmeyecektir.
Yapılan düzenlemede sosyal ve ekonomik amaç bir arada olup(3) istisna uygulaması ile kazancı basit usulde tespit olunan mükelleflerin kazançları şartlar dâhilinde vergi dışında bırakılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, basit usulde ticari kazanç yönünden faal mükellefiyet sayısı yıllar itibariyle aşağıdaki gibidir:(4)
Vergi Türü Bazında Faal Mükellefiyet Sayısı
Vergi Türü Adı | 2018 | 2019 | 2020 | 2021 | 2022 |
Basit Usulde Ticari Kazanç |
774.681 | 783.455 | 808.571 | 836.871 | 836.779 |
Günümüzde internet ortamında satış yapılmasına yaygın ve yoğun olarak rastlanılmaktadır. Kişiler ücretli olarak bir yerlerde çalışırken bir yandan internetin satış tekniği yönünü kullanarak ticarete atılabilmektedir. Zamanla ise bu işin tutması üzerine ücretli iş terk edilerek bilfiil e-ticaret işine ağırlık verilmektedir.
Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere 5 yıllık periyotta basit usulde vergilendirilen mükellefiyet sayısında genel olarak artış seyri olmakla birlikte 2021 yılından 2022 yılına geçişte nerdeyse aynı seviyede kalındığı görülmüştür. İnternet ortamında az-çok satış yapanlarında kayıt dışı kalmak yerine şartları dâhilinde basit usulde mükellefiyet tesis ettirmesiyle bu sayının ileriki yılarda daha da artacağını söyleyebiliriz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) hükümlerine göre gerçek kişilerin gelirleri vergilendirilecek olup ticari kazanç da bu gelire giren kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Ticari kazanca ilişkin hükümlere adı geçen Kanun’un 37’nci maddesinde yer verilmiştir. Bu maddenin amir hükmüne göre, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazanç ticari kazanç olarak kabul edilmektedir.
Söz konusu 37’nci maddede, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, 193 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanunu’nda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Bu kabulün tespitinde ise; emek/sermaye, devamlılık, organizasyon, hacim ile gelir ve kazanç potansiyeline sahip olma özellikleri kriter olarak kullanılmaktadır.
193 sayılı Kanun’un 46’ncı maddesinde, 47 ve 48’inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiş olup anılan maddelerde ise basit usule tabi olmanın genel ve özel şartları açıklanmıştır.
Anılan Kanun’un 47’nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan genel şarta göre, basit usulden faydalanılabilmesi için mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması veya bulunması gerekmektedir. Yapılan işte yardımcı işçi ve çırak kullanılması, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işin başında bulunulmaması bu şartın ihlali sayılmayacaktır.
3.2. 320 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
Basit usulün usul ve esaslarının belirlendiği 26.5.2022 tarihli ve 31732 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 320 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde;
• Basit usule tabi mükelleflerin ticari kazançlarının gelir vergisinden istisna edildiği ve bu kazançlar için beyanname verilmeyeceği,
• Bu mükelleflerin belge düzenleme ve kayıt tutma yükümlülüklerinin devam ettiği,
• Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi halinde de basit usulden faydalanılacağı,
• İşin başında bilfiil çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılmasının (kısmi süreli çalışma veya mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), basit usulün ihlali sayılmayacağı, hususlarında açıklamalara yer verilmiştir.(5)
193 sayılı Kanun’un “Basit Usulün Hududu” başlıklı 51’inci maddesinde basit usulden faydalanamayacak mükellefler bentler halinde sayılmış olup 320 Seri No.lu Tebliğde bu hüküm doğrultusunda ve bu hükme istisna olacak şekilde düzenlemelere yer verildiği görülmüştür. Anılan Tebliğe göre,
a) Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi basit usulün şartlarını ihlal sayılmayacaktır.
b) Basit usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü faaliyetinin dışında, internetten ve benzeri elektronik ortamlardan da başka bir faaliyette bulunması (193 sayılı Kanun’un mükerrer 20/B maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunanlar hariç) durumunda, birden fazla alanda faaliyette bulunulmuş olunacağından, söz konusu mükelleflerin basit usulden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
c) 193 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinde yer alan faaliyetlerde veya bu maddenin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararlarında belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirildiğinden bu mükelleflerin faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaları durumunda da gerçek usulde vergilendirilmeleri gerekmektedir.
ç) 193 sayılı Kanun’un mükerrer 20/B maddesinde belirtilen sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları dâhilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi olmasına engel değildir.
Çalışmanın bu bölümünün alt başlıklarında 320 Seri No.lu Tebliğin hükümleri nazarında, hâlihazırdaki sürdürdükleri işleri yapanların aynı işlerini kapıda ödeme sistemi aracılığıyla sosyal medya üzerinden de yapmaları halinde basit usulden yararlanıp yararlanamayacağı değerlendirilecektir. Yine hâlihazırdaki sürdürdükleri işleri yapanların bu işlerinden yanında farklı işlerini kapıda ödeme sistemi aracılığıyla sosyal medya üzerinden de yapmaları halinde basit usulden yararlanıp yararlanamayacağı değerlendirilecektir.
Ayrıca hâlihazırda basit usulde vergilendirilen mükelleflerin aynı zamanda sosyal medya platformlarında (Youtube, Instagram, TikTok, Twitch ve Facebook gibi) sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetinde bulunanların basit usulden yararlanıp yararlanamayacağı değerlendirilecektir.
Yine basit usule vergilendirilen mükelleflerin başka bir yerde ücretli olarak çalışması hususu da bu konu çerçevesinde ele alınacaktır.
3.2.1. Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Sosyal Medyada Kapıda Ödemeli Olarak Ürün Satışı Yapması