Maliye Postası Dergisi
SOSYAL İÇERİK ÜRETİCİLİĞİNDE KAZANÇ İSTİSNASI
Salih ÇALAL
1. Giriş
Günümüzde sosyal medya önemli bir pazarlama ve gelir elde etme aracı haline gelmiştir. Birçok firma, şirket veya tanınmış kişi bu platformlarda günlük belirli sayılarda paylaşımlar gerçekleştirmekte ve içerik olan kabul edilen bu paylaşımlar sayesinde oluşan etkileşim, milyonlarca insanı bu alana çekmektedir. Sanal âlem üzerinde yapılan bütün faaliyetlerin ön plana çıkması, trafik alması için kaliteli ve özgün içerik oluşturulması gerekliliğini ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bu alanda profesyonel çözümler oluşturan kişilere, dolayısıyla içerik üreticisine ihtiyaç duyulmuştur.
İçerik üreten ve sosyal medya hesabı üzerinden bazı firmaların ve e-ticaret sitelerinin ürünlerini takipçilerle paylaşarak gelir elde eden kişilerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesinde hüküm altına alınan sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnasından faydalanıp faydalanamayacağınız hakkında yazımız içerisinde açıklamalar yapılacaktır.
2. Sosyal İçerik Üreticiliği
Sosyal içerik üreticisi veya bir başka deyişle dijital içerik üreticisi, belirli bir kitleyi hedefleyen, web siteleri ve sosyal medya platformları gibi ortamlar üzerinden içerik üretip yayımlayan kişilere verilen unvandır. İçerik oluşturucuları, bloglardan haberlere, haberlerden görsel içeriklere, görsel içeriklerden elektronik postalara kadar her türlü dijital içerik oluşturan kişilerdir. Sosyal içerik üreticisi aşağıda yer alan alanlarda hizmet verir:
. Markaların tarihçesi, misyon ve vizyon gibi içeriklerin oluşturulması,
.Belirli bir konu hakkında bilgi verici metinlerin hazırlanması,
.Sektör bazlı web siteleri için içeriklerin oluşturulması, düzenlenmesi,
.Sosyal medya yönetimi için paylaşım planının yapılması ve içeriklerin oluşturulması,
.Yeni firma için marka ismi oluşturma, slogan hazırlama,
.Reklam metni hazırlama, SEO uyumlu içeriklerin üretilmesi,
.Var olan içeriklerin dil bilgisi kurallarının doğruluğunun kontrolünün sağlanması.
İnternet ortamında yer alan mecralar, sahip oldukları özellikler doğrultusunda farklı türden içerikler üretilmesine olanak verirler. Bu içerikler; metin, görsel, video, ses ya da farklı formatlarda olabilir. Sosyal medya kanallarının en önemli özelliklerinden biri, her bireysel kullanıcının dijital içerik üreticisi kimliği kazanmasına yardımcı olmasıdır. Dolayısıyla herhangi bir bireysel hesaptan yapılan paylaşımlar da dijital içeriktir. Bireylere söz hakkı vermesinin yanında sosyal medya içerikleri; markalara da tanıtım, pazarlama ve reklam çalışmaları için geniş olanaklar sağlar. Zira sosyal medya kullanıcılarının demografik olarak sınıflandırılması oldukça kolaydır. Böylece markalar, ulaşmak istedikleri kitle ile iletişime geçip etkileşim kurabilir.
Bugüne kadar sosyal medya üzerinden paylaşım yapan sosyal içerik üreticilerinin elde ettikleri kazançlar ile mobil cihazlarda uygulama geliştirenlerin bu uygulamalardan elde ettikleri kazançlar; Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulmakta iken, 26.10.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7338 Sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20/B maddeyle, istisna kapsamına alınmıştır. Söz konusu düzenlemenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 12.01.2022 tarihli ve 31717 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 318 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
3. Sosyal İçerik Üreticiliğinde Kazanç İstisnası
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası” başlıklı mükerrer 20/B maddesinde;
“İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve Kanunun 98 ve 119 uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz.
Mükelleflerin birinci fıkra kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması istisnadan faydalanmalarına engel değildir.
Birinci fıkra kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.
İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur...”
Hükmü yer almaktadır.