Maliye Postası Dergisi
SERMAYE ŞİRKETLERİNİN TÜR DEĞİŞİKLİĞİNDE VERGİ UYGULAMALARI
Kubilay TÜRKŞEN
1-GENEL AÇIKLAMA
Tür değiştirme Türk Ticaret Kanununun (TTK) kapsamında bulunan bir ticaret ortaklığının malvarlığında değişiklik olmaksızın, başkasına devredilmeksizin ve tasfiye edilmeksizin ekonomik bütünlüğü ve ortaklık hakları korunarak biçim değiştirmesidir. Bir şirket adını ve türünü değiştirerek ticari hayatına devam etmektedir.
TTK’nın 134. maddesinde şirket yeniden yapılanma halleri arasında tür değişikliği desayılmış ve Kanunun 180. maddesinde bir şirketin hukuki şeklini değiştirebileceği ve yeni türe dönüştürülen şirketin eskisinin devamı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Tür değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunur. Oydan yoksun paylar için sahiplerine eşit değerde paylar veya oy hakkını haiz paylar verilir. İmtiyazlı payların karşılığında aynı değerde paylar verilir veya uygun bir tazminat ödenir. İntifa senetleri karşılığında aynı değerde haklar verilir veya tür değiştirme planının düzenlendiği tarihte gerçek değer ödenir (TTK md.183).
TTK açısından geçerli olan tür değiştirmeler Kanunun 181. maddesinde sayılmış olup anılan maddeye göre; bir sermaye şirketi başka türde bir sermaye şirketine veya bir kooperatife dönüşebilmektedir.
Diğer taraftan Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK)19. maddesinde; kurumların, birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması, münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi şartları dahilinde gerçekleşen tür değiştirmelerinin de devir hükmünde olduğu belirtilmiştir.
KVK’nın 20. maddesinin 1. fıkrasında da, devirlerde fıkrada yer alan şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançların vergilendirileceği,birleşmeden doğan karların ise hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Aslında tür değiştirme devirden çok farklı bir işlemdir. Devre bağlı olarak ortaya çıkacak hususların tür değiştirmede gerçekleşmesi söz konusu değildir. Bununla birlikte tür değiştirmede devir şartlarına uyulması gereği; tür değiştirme ile kurumun tam mükellefiyete tabi olmaktan çıkıp, dar mükellefiyete tabi olacak duruma girmesini ve tür değiştirmenin eski türdeki bilanço değerlerinin dolaylı veya dolaysız olarak değerlenmesini önlemek açısından önem taşır.
Tür değiştirmede tür değiştiren veya bilanço kalemlerini devralan kurumun herhangi birisinin tam mükellef kurum olmaması veya tür değiştiren kurumdaki bilanço değerlerinin yeni kurum tarafından bir bütün halinde devralınmaması veya aynen bilançosuna geçirilmemesi halinde, değerleme yapılarak, tür değişiminden doğan karlar vergilendirilir.
Bu yazıda sermeye şirketlerinin tür değiştirerek başka tür bir sermeye şirketine dönüşmeleri halinde; tür değiştiren şirket zararlarının mahsubu,tür değiştiren şirketin yüklendiği yıllara sari inşaat ve onarma işinde kazancın tespit tarihi ve tür değiştiren şirketin başladığı teşvik belgeli yatırım nedeniyle yeni şirkette indirimli kurumlar vergisinden yararlanılıp yararlanılamayacağı hususları ele alınmıştır.
2-TÜR DEĞİŞTİREN ŞİRKET ZARARLARININ MAHSUBU
KVK’nın 9. maddesine göre; kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar indirim konusu yapılabilmektedir. Bu kapsamda KVK’nın 20. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamında gerçekleştirilen tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların indirilebilmesi özel koşullara bağlanmıştır. Bunlar; son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması ve devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesidir.