Maliye Postası Dergisi
SERBEST MESLEK ERBABININ AYRICA BİR İŞVERENDEN ELDE ETTİĞİ ÜCRETİN VERGİLENDİRİLMESİ
İmdat TÜRKAY
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yedi gelir unsuru içinde vergilendirme süreçleri açısından birbirine geçişken durumunda olan en yakın iki gelir unsuru ücret ve serbest meslek kazançlarıdır. İki gelir unsuruda emek ağırlıklı bir yapıya sahiptir ve bir kişi hem serbest meslek kazancı elde edebilir hemde bir işverenden ücret geliri elde edebilir. İki gelir unsurunda da ödeme anında tevkif yoluyla vergilendirme söz konusudur. Aralarındaki en önemli fark, serbest meslek kazancında kazanç sahibinin her halukarda yıllık beyanname vermesi gerekirken, ücret gelirlerinde tevkifat yoluyla vergilendirme esas olup yıllık beyanname verilmesi 2020 yılı öncesine kadar istisnai durumlarda söz konusuydu. Ancak, ücret geliri elde edenlerin 2020 yılından itibaren yıllık beyanname vermesi biraz daha genişletilmiş ve tek veya birden fazla işverenden elde edilen ücret gelirlerinde belli tutarın aşılması halinde yıllık beyanname vermeleri sağlanmıştır.
Serbest meslek faaliyetinde bulunan avukatların veya mali müşavirlerin bir çoğu ayrıca bir veya birden fazla işverenden (genellikle anonim şirketlerden) kısmi zamanlı idari işlerde çalışma yapabilmekteler ve bunun karşılığında ücret geliri elde etmektedirler. Bu durumda aynı avukatın veya mali müşavirin hem serbest meslek kazancı hemde ücret gelirinin yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceği gündeme gelmektedir.
Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. İşverenler ise hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. Gelir vergisi açısından bir ödemenin ücret ya da başka bir gelir unsuru olarak vergilendirilip vergilendirilmeyeceği ücret gelirini meydana getiren üç temel unsura göre belirlenmekte olup bunlar;
Bir işverene tabi olma,
Belli bir iş yerine bağlı olma ve
Hizmetin karşılığı olarak bir ödemenin yapılmış olmasıdır.
İşverenler tarafından yapılan bir ödemenin gerçek usulde elde edilen bir ücret olarak değerlendirilebilmesi için yukarıda belirtilen bu üç temel şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlardan herhangi birinin olmaması, elde edilen gelirin ücret olma vasfını etkilemektedir. Ücret ve serbest meslek kazancı emeğe dayanan gelir unsurları olup, emeğin ücret olarak değerlendirilmesinde belli bir işyerine bağlılık, işverene tabilik ve sözleşme yapılması şartları aranmaktadır. Emeğin serbest meslek olarak değerlendirilmesinde ise şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, faaliyetin devamlı olması ve belli bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması şartları aranmaktadır.
Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar ise serbest meslek kazancı olup serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin belirlenen ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaları gerekmektedir.