Haberler
REKABET YASAĞINA AYKIRILIK DAVALARI ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNDE AÇILACAK
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 444-447 maddeleri uyarınca rekabet yasağına aykırılık sebebiyle açılacak davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olması gerektiği hakkında 13/06/2025 tarihli ve E: 2023/1, K: 2025/3 sayılı kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kararı okumak için tıklayın.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun , söz konusu kararı üçte ikiyi aşan oy çokluğu ile verildi.
Yargıtay'ın çeşitli daireleri arasında Türk Borçlar Kanunu'nun 444-447. maddeleri uyarınca rekabet yasağına aykırılık sebebiyle açılacak davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri mi yoksa iş mahkemeleri mi olduğu konusunda içtihat aykırılığı olduğu için içtihadı birleştirme yoluna gidildi.
Türk Borçlar Kanunu'nun 444. maddesine göre fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun konu hakkında kararının gerekçe bölümünde aşağıdaki görüşler yer aldı:
Öncelikle belirtilmelidir ki, normatif dayanağını TBK'nın 396. maddesinde bulunan sadakat borcu, iş sözleşmesinden doğan yan edim yükümlülüklerinden biri olarak işçiye, işverenin çıkarlarını koruma ve gözetme, işletme içinde fonksiyonu ve iyi niyet kurallarına göre kendisinden beklenen güvenin derecesi ile orantılı olarak işverenin çıkarlarına hizmet eden tüm tedbirleri alma borcu yükler. İşçi, sadakat borcunun bir gereği olarak işverenin meşru çıkarlarının korunması noktasında bazı davranıştan yapmak, bazı davranışlardan ise kaçınmakla yükümlü olup, örneğin; işverenin güvenini kötüye kullanmaktan veya işyerinin huzur ve düzenini bozan davranışlardan kaçınmalı, işverenin ticari, mali veya mesleki itibannı zedeleyecek söz ve davranışlarda bulunmamalı ve ayrıca yine 396. maddede belirtildiği üzere iş ilişkisinin devam ettiği süreçte işvereni ile rekabete girişmemeli; bu anlamda olmak üzere işvereni ile rekabet oluşturacak bir işi kendini adına yapmamalı, işverene rakip başka bir işverenin yanında çalışmamalı, işverene rakip bir kuruluşa ortak olmamalı veya başka bir sıfatla dahi olsa böyle bir kuruluşla ilişki içine girmemelidir.
Bu nedenle iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki dönem için kararlaştırılan rekabet etme yasağının işçinin sadakat borcunun bir gereği olduğunu ve iş ilişkisi nedeniyle iş sözleşmesinden doğduğunu söylemek mümkün değildir.
Öte yandan rekabet etme yasağı ister iş sözleşmesine konulacak bir kayıt ile ister iş sözleşmesinden ayrı bir sözleşme ile kararlaştırılsın, hüküm ve sonuçlarını iş sözleşmesinin sona ermesinden ve tarafların işçi-işveren sıfatını kaybetmelerinden sonraki bir dönemde doğurmaktadır.
Rekabet yasağı ancak ayrıca ve yazılı olarak kararlaştırılmışa söz konusu olur. Bu nedenle de işçinin sözleşmesel bir taahhüdünden kaynağını almakta ve iş sözleşmesine bağlı feri nitelikte bir yükümlülük olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Zira rekabet yasağı iş sözleşmesi ile yakın bir ilişki içinde bulunsa da ne iş sözleşmesinden doğan sadakat borcunun bir gereği ne de iş sözleşmesinin bir parçasıdır. Uygulamada genellikle karşılaşıldığı üzere rekabet yasağının iş sözleşmesine bir kayıt olarak konulması da varılan sonucu değiştirecek mahiyette değildir. Bu düzenlemeler, iş sözleşmesinden ve işçinin sadakat borcundan tamamen bağımsız ayrı bir sözleşme hükümleridir.
Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-c maddesinde TBK'nun 444- 447. maddelerinde düzenlenen rekabet yasağına ilişkin hükümlerden kaynaklanan davaların mutlak ticari dava olduğu belirtilmiştir. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına, işlem veya fiilin tarafların ticari işletmesiyle ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalardır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5/1 maddesinde TBK'nın İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar yönünden de iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş ise de TTK'nın 4/1-c maddesindeki hükmün aksini öngören bir düzenleme yapılmamış, genel olarak hizmet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan bahsedilmiştir.
7036 sayılı Kanun'un 5/1. maddesindeki düzenlemenin TTK'nın 5/1 anlamında "aksine hüküm" olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle Türk Borçlar Kanunu'nun 444-447. maddelerinde düzenlenen rekabet yasağından doğan davalann ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekir.
Maliye Postası garantisiyle |
|
Abonelerimizin sorularına verdiğimiz cevapları okumak için tıklayın. Dergimizde yayımlanmış bazı makaleler için tıklayın. Elektronik yayınlarımıza eklenen Danıştay Kararları ve Özelgeleri incelemek için tıklayın. |

REKABET YASAĞINA AYKIRILIK DAVALARI ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNDE AÇILACAK

DAHİLDE İŞLEME REJİMİNDE EK SÜRE

BÜYÜKŞEHİRLERDE BASİT USUL MÜKELLEFİYET HAKKINDA CUMHURBAŞKANI KARARI

BEYANNAMELERDEN ALINAN DAMGA VERGİSİ ARTIRILDI

BAZI İŞLEMLERDEN ALINACAK HARÇ TUTARLARI ARTIRILDI

YAT VE GEZİNTİ GEMİLERİNİN TESLİMİNDE ÖTV ALINACAK

ULUSAL GÜVENLİK KURULUŞLARININ ARAÇ ALIMLARINDA ÖTV İSTİSNASI

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE ÇALIŞAN PERSONEL ÜCRETLERİNDE VERGİ TEŞVİKİ HAKKINDA TEBLİĞ

AMORTİSMANA TABİ İKTİSADİ KIYMETLER İÇİN YÜKLENİLEN KDV'DEN İADE HESAPLARINA PAY VERİLMESİNE DAİR YENİ DÜZENLEMELER

İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASINDA DEĞİŞİKLİK

YURT DIŞI İŞLERDE ASGARİ İŞÇİLİK - ZAMAN AŞIMINA GİREN SGK BORÇLARI - TEŞVİK BELGELİ YATIRIMLARDA SGK PRİM TEŞVİĞİ

DAHİLDE İŞLEME REJİMİ KARARINDA DEĞİŞİKLİK

İŞLETMENİN MUHASEBESİYLE İLGİLİ OLMAYAN TİCARİ DEFTERLERİN ELEKTRONİK ORTAMDA TUTULMASI HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK

PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
